Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2020/2249 E. 2020/6475 K. 28.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2249
KARAR NO : 2020/6475
KARAR TARİHİ : 28.12.2020

MAHKEMESİ : KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Uygulama kadastrosu sırasında … İlçesi … Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacılar … ve … adlarına tapuda kayıtlı bulunan eski 1280 parsel sayılı 41.460,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 201 ada 195 parsel numarasıyla ve 41.572,08 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Yine, … adına kayıtlı bulunan eski 1305 parsel sayılı 36.908,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, uygulama kadastrosu sırasında ifrazla ikiye ayrılmış, parselden ifraz edilen 202 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 1.398,01 metrekare, 204 ada 56 parsel sayılı taşınmaz ise 37.084,50 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilerek taşınmazlar arasında yol bırakılmıştır. Davacılar … ve …, adlarına kayıtlı bulunan 201 ada 195 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olup kullanımlarında bulunan taşınmaz bölümünün, uygulama kadastrosu sırasında 202 ada 1 parsel numarasıyla tespit edildiğini ileri sürerek, bu taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu 201 ada 195 parsel ile 202 ada 1 parselin arasında bulunan yolun iptaline, teknik bilirkişilerin 03.05.2016 tarihli raporuna ekli krokide pembe renkle gösterilen kısmın yol olarak haritasında gösterilmesine, dava konusu 201 ada 195 parselin uygulama kadastrosu tespitinin iptaline, taşınmazın aynı rapora ekli krokide gösterilen sınırlar esas alınmak suretiyle 43.005,54 metrekare yüzölçümüyle tesciline, 202 ada 1 parselin uygulama kadastrosu tespitinin iptaline, taşınmazın aynı rapora ekli krokide gösterilen sınırlar esas alınmak suretiyle 367,61 metrekare yüzölçümüyle tesciline, 204 ada 56 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisi teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat mühendisi bilirkişi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve “ada raporu” ile “uygulama tutanağı ve haritasını” irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için teknik bilirkişiden, düzenleyeceği haritalardan ikisinde hava fotoğrafı üzerinde, diğer ikisinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması ve bu çakıştırmaların birinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davacı … ve …, uygulama kadastrosu sırasında oluşturulan 202 ada 1 parsel (eski 1305) sayılı taşınmazın, adlarına kayıtlı 201 ada 195 parsel (eski 1280) sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu ileri sürerek, taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Davalı ise, davacılar adına kayıtlı eski 1280 parsel ile adlarına kayıtlı eski 1305 parsel arasındaki eski kadim patika yolun kullanılmaması, köyün arazilerinin engebeli olması ve tarımda motorlu araçların kullanılmaya başlanılması sebebiyle, 1305 parselin eski maliklerinin de rızasıyla parselin içerisinden yol geçirildiğini, dolayısıyla uygulama kadastrosu sırasında oluşturulan 202 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, 204 ada 56 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi, tespit bilirkişisi ve davacı tanığı, zemindeki mevcut yolun eski 1280 parselin eski malikleri tarafından, tesis
kadastrosundan sonra kendi parselleri içerisinden açıldığını beyan etmişler, davalı tanığı ise, eski 1305 parselin eski maliki olduğunu, zemindeki yolun 1305 parsel içerisinden açıldığını beyan etmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazlara ait tesis kadastrosu sırasında düzenlenen ölçü krokisi, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına alınmamış; teknik bilirkişiden, tesis kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırması sonucunda, birbirleriyle ve zeminle uyumlu olup olmadığını belirten, tesis kadastrosu sırasında taşınmazda sınırlandırma, ölçü, çizim veya hesaplama hatası yapılıp yapılmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmamış, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, dava konusu 202 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kimin tasarrufunda olduğu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmamış, tesis kadastrosu öncesinde bu taşınmazın hangi taşınmazın devamı niteliğinde olduğu net olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, belirtilen eksik belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına alınmalı, bundan sonra harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip bilirkişilerin de dahil olduğu, üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.