Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2020/1916 E. 2020/6395 K. 25.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1916
KARAR NO : 2020/6395
KARAR TARİHİ : 25.12.2020

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sırasında, … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 170 ada 3 parsel sayılı 15.427,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tesbitine ilişkin uyuşmazlık çıktığından, konu Kadastro Komisyonuna intikal etmiş; Kadastro Komisyonunca, yetkisizlik kararı verilerek tutanak ve ekleri Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro mahkemesinde yapılan yargılama sırasında müdahil …, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, müdahil davacı …’ın davasının kabulüne, çekişmeli 170 ada 3 parselin, fen bilirkişisi tarafından keşif raporunda (A) harfi ile gösterilen 8065,77 metrekarelik kısmının davacı …, (2) ile gösterilen 5.592,12 metrekarelik kısmının … ve (H3) ile gösterilen 1768,83 metrekarelik kısmının Hazine adına tesciline ve boş bırakılan malik hanesinin bu şekilde doldurulmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi, davalı … vekili ve müdahil davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre müdahil davacının tüm, davalı …’nün ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; Mahkemece, müdahil ve miras bırakanları tarafından taşınmazın uzun süre kullanıldığı ve mülkiyetini elde ettikleri, ancak yörenin şartları gereği söz konusu yere askeri birlik yerleştikten bir müddet sonra, taşınmazdan istemleri dışında çıkarıldıkları kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Taşınmazın zilyetlikle kazanılabilmesi için öncelikle zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olması, bundan sonra da 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 17. maddeleri uyarınca emek ve para harcanmak suretiyle imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur. Somut olayda; ziraat mühendisi bilirkişisi tarafından dosyaya sunulan her iki raporda, taşınmaz üzerinde sadece 400 metrekarelik taşınmaz bölümünün tarımsal amaçlı kullanılabileceği bildirilmiş olup bu bölümde de taşınmazın imar ihya edilmediğinin anlaşıldığı ve beyanlarına başvurulan mahalli bilirkişiler ve tanıkların ifadelerine göre de müdahillerin mirasbırakanları adına dahi kazanmayı sağlayan zilyetlikli edinme koşullarının oluşmadığı ve buna bağlı olarak zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının müdahil lehine gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, dava konusu taşınmazlar üzerinde müdahil davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı dikkate alınarak, davanın reddine ve malik hanesi açık bırakılan taşınmazın müdahil adına tesciline karar verilen (A) harfi ile gösterilen bölümün de davacı Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, … harçtan muaf olduğu halde aleyhine harca hükmedilmesi de isabetsiz ise olup, Hazine ve …’nün temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.