Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2020/1057 E. 2020/1951 K. 15.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1057
KARAR NO : 2020/1951
KARAR TARİHİ : 15.06.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında,… Mahallesi çalışma alanında bulunan ve mera vasfıyla sınırlandırılan eski 300 parsel sayılı 184.550,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 127 ada 1 parsel numarasıyla ve 173.403,41 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda … adına kayıtlı bulunan eski 58 parsel sayılı 40.250,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 127 ada 2 parsel numarasıyla ve 45.841,82 metrekare yüzölçümlü olarak; … adına kayıtlı bulunan eski 301 parsel sayılı 20.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 127 ada 101 parsel numarasıyla ve 20.332,90 metrekare yüzölçümlü olarak; davacı … adına kayıtlı bulunan eski 60 parsel sayılı 14.600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 127 ada 104 parsel numarasıyla ve 14.125,15 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, uygulama kadastrosu sırasında adına kayıtlı 127 ada 104 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığını, eksikliğin komşu 127 ada 2 ve 101 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, “(eski 61 nolu parsel) 127 ada 105 parselin teknik bilirkişinin 27.10.2015 havale tarihli raporuna ekli krokide (İ) harfi ile gösterilen 105,35 metrekare ve (Ö) harfi ile gösterilen 72,27 metrekarelik kısımlarının iptali ile son parsel numarası verilerek 112 ada 9 nolu parsele ilave edilerek davacı adına tapuya tesciline” karar verilmiş, akabinde hüküm fıkrasında dava konusu taşınmazın numarasının yanlış yazıldığı gerekçesiyle, “112 ada 9 nolu parsel ibaresinin hüküm yerinden çıkarılmasına, davanın kısmen kabulüne, (eski 300 nolu parsel) 127 ada 1 parselin teknik bilirkişinin 27.10.2015 havale tarihli raporuna ekli krokide (İ) harfi ile gösterilen 105,35 metrekare ve (Ö) harfi ile gösterilen 72,27 metrekarelik kısımlarının iptali ile son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya tesciline” şeklinde hüküm fıkrasının tashihen düzeltilmesine dair şerh yazılmıştır. Hüküm, dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. Davacı …, uygulama kadastrosu sırasında adına kayıtlı bulunan 127 ada 104 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığını, eksikliğin komşu 127 ada 2 ve 101 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığını ileri sürerek, parsel malikleri aleyhine dava açmıştır. Yargılama sırasında ise, bilirkişi raporundaki bilgiler ışığında taşınmazdaki eksikliğin, taşınmazın sınırında bulunan, mera vasfıyla sınırlandırılmış 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazda kalmış olabileceği gerekçesiyle, davacı tarafça Hazine davaya dahil edilmiştir. Ancak, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca, dava konusu taşınmazın bulunduğu … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın sınırlarının il mülki sınırı olarak belirlenmesi nedeniyle … Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile taşınmazın bulunduğu İlçe Belediye Başkanlığının da davada taraf olmaları gerektiği halde, mahkemece bu husus gözden kaçırılarak, usulünce taraf teşkili sağlanmaksızın hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Oysaki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, davacıya … Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile taşınmazın bulunduğu İlçe Belediye Başkanlığını davaya dahil etmesi için süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde, dahili davalılardan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirmeleri halinde delilleri toplanmalı, bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları anılan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.