Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2020/10555 E. 2021/3922 K. 22.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/10555
KARAR NO : 2021/3922
KARAR TARİHİ : 22.04.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
… İlçesi Merkez Mahallesi Çalışma alanında bulunan 740 ada 4 parsel sayılı 220,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, imar uygulaması sonucunda oluşturularak, arsa vasfıyla davalı Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı …, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli 740 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde, taşınmazın imar uygulaması sonucunda oluşturulduğu anlaşıldığı halde, taşınmazın imar uygulamasına konu edilmeden öncesinin kadastral parsel mi olduğu, yoksa tescil harici yerden ihdasen mi oluşturulduğu araştırılmamış; keşif sonucu dosyaya ibraz edilen fen bilirkişi raporunda, 740 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ihdasen oluşan 658 parsel sayılı taşınmazdan geldiği belirtilmesine rağmen, bu parsele ilişkin bilgi ve belgeler celbedilip, taşınmazların anılan parsellerle irtibatı olup olmadığı üzerinde durulmamış ve taşınmazın ne şekilde oluştuğu belirlenmeksizin karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle, çekişmeli 740 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ile fen bilirkişi raporunda sözü edilen 658 parsel sayılı taşınmazın oluşumuna esas tüm bilgi ve belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu hususunda teknik bilirkişiden kadastro paftası ile imar paftasının ölçeği eşitlenerek çakıştırma yapılmak suretiyle ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, gerek celbedilen belgelerin içerikleri, gerekse de teknik bilirkişi raporu ile çekişmeli taşınmazın (imar uygulaması yapılmadan) öncesinin kadastro sonucu oluşan parsel mi yoksa idari yoldan oluşan parsel mi olduğu kesin olarak belirlenmeli, taşınmazların geldilerinin kadastro parseli olduğunun anlaşılması halinde kesinleşme tarihleri dikkate alınmak suretiyle 3402 sayılı Yasa’nın 12/3 maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçip geçmediği üzerinde durulmalı; taşınmazın geldisinin tescil harici iken idari yoldan tapu kaydına bağlanan yer olduğunun anlaşılması halinde, taşınmaz hakkında tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.