YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/10511
KARAR NO : 2021/2262
KARAR TARİHİ : 10.03.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi .. ve arkadaşları tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda,…İlçesi… Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 101 ada 15 parsel sayılı 3.257.924,68 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek, Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, 2012 yılında yapılan mera tahdit, tespit ve tahsis çalışmaları sonucunda mera komisyonunun 12.11.2012 tarih ve 389 sayılı kararı ile mera olarak tahsisine karar verilmiş ve bunun sonucunda Tapu Müdürlüğünün 28.04.2014 tarih ve….yevmiye nolu işlemiyle cins değişikliği yapılarak kamu orta malı meraya dönüştürülmüştür. Davacı … ve arkadaşları, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın bir bölümü hakkında, tapu iptali ve ortak murisleri … mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 101 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın fen bilirkişisinin raporunda (A) harfi ile gösterdiği 8.779,82 metrekare yüzölçümlü kısmının taşınmazdan ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle…Noterliği’nin 07.05.2014 tarih 1183 yevmiye numaralı veraset ilamındaki paylar oranında … mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın fen bilirkişisinin raporunda (A) harfi ile gösterdiği 8.779,82 metrekare yüzölçümlü kısmın taşınmazdan ifrazı neticesinde geriye kalan kısmın aynı ada ve parsel numarası adı altında tapu maliki adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22.06.2020 tarih ve 2016/18039-2020/2131 Esas, Karar sayılı ilamıyla “Mahkemece, çekişmeli 101 ada 15 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından hazırlanan rapor ve eki haritada (A) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde davacılar lehine zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulduğu, ancak davalı Hazine’nin dava konusu 101 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında ham toprak vasfıyla Hazine adına tescil edildiğini ve sonrasında mera tahdit ve tespit çalışmaları sırasında 4342 sayılı Yasa’nın 5-b maddesi kapsamında mera olarak tespiti yapılan ve sınırlandırılan alan içerisinde kaldığını beyan ettiği, kural olarak bir yerin mera olarak kabul edilebilmesinin, taşınmazın yetkili ve idari merciler tarafından mera olarak tahsis edilmesine ya da taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde kamu malı niteliğinde mera olarak kullanılagelmiş olmasına bağlı olduğu, ne var ki Mahkemece, keşif sonucu düzenlenen teknik raporlarda, mera parseline ait tahdit yahut kadastral kroki ile davaya konu taşınmaz bölümlerini bir arada gösterir tarzda pafta üzerinde bir çakıştırma yapılmadığı, tescili istenen taşınmaz bölümünün sınırları bu krokiler üzerinde gösterilmeden alınan raporlara dayalı ve mahalli bilirkişi ve tanıkların soyut beyanlarına itibar edilerek, taşınmazın öncesi yönünden yöntemince mera araştırması yapılmaksızın hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu belirtilerek, doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro tespitinden önce yetkili ve idari merciler tarafından 4753, 5618 ve 4342 sayılı Yasalar uyarınca mera tahsisi yapılıp yapılmadığı ilgili mercilerden sorulup saptanması, mera tahsis kaydı var ise mera tahsis kaydı ve dayanağı haritaların getirtilip uygulanması suretiyle dava konusu taşınmazın mera tahsis kaydı kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, mera tahsis kaydı yok ise kadastro tespit tarihi olan 2006 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı tarihe ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosyanın ikmal edilmesi ve bundan sonra, davada yararı bulunmayan, yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, taşınmazın bulunduğu köy ve komşu köy halkından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile tespit bilirkişileri ve fen bilirkişisi ile 3 kişilik … mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla taşınmaz başında yeniden keşif yapılması ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, geleneksel biçimde mera olarak kullanılan yerlerden olup olmadığı, taşınmaz üzerinde davacının zilyetliğinin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve nasıl başladığı ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, beyanları arasında oluşabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılması; mahkeme hakiminin, taşınmazın fiziksel yapısı, meyil durumu, taş ve toprak unsurundan hangisinin galip olduğu hususlarındaki gözleminin ayrıntılı şekilde keşif tutanağına geçirilmesi ve ayrıca komşu taşınmazların toprak yapısı ile dava konusu taşınmazın toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle tespit edilen fiziksel olguların da keşif tutanağına aynen yansıtılması; … mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, kamu orta malı mera olup olmadığını ya da meradan açılıp açılmadığını, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazlar arasında toprak yapısı ve bitki örtüsü bakımından fark bulunup bulunmadığını açıklayan bilimsel verilere ve somut bulgulara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması ve rapora taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş, komşu taşınmaz ile aralarındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğraflarının eklenmesinin istenilmesi; fen bilirkişisine, keşfi izlemeye ve yerel bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmesi; dava konusu taşınmazın, kamu malı niteliğinde mera olduğu saptandığı takdirde, bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımadığı göz önünde tutulmak suretiyle, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiş, … bu bozma ilamına karşı davacı … ve arkadaşları vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı tarafın sair karar düzeltme itirazları yerinde değildir. Ancak; çekişme konusu taşınmaz bölümünün içerisinde yer aldığı 101 ada 15 parsel sayılı taşınmazın, kadastro tespiti sırasında ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, eldeki davanın açılış tarihinden evvel mera komisyonunca yapılan tespit, tahdit ve tahsis çalışmaları sonucunda tapu müdürlüğünün 28.4.2014 tarih ve 1124 yevmiye nolu işlemiyle cins değişikliği yapılarak mera-kamu orta malına dönüştüğü ve bu nedenle çekişmeli taşınmazın bulunduğu ve meranın tahsis edildiği… Köyü’nün de davada taraf olarak yer alması gerektiği, ne var ki Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak yöntemince taraf teşkili sağlanmaksızın hüküm kurulması cihetine gidildiği anlaşılmakla; öncelikle, davacı yana davasını… Köyü Tüzelkişiliği’ne de yöneltmesi için süre ve imkan tanınması, bu yolla taraf teşkilinin tamamlanması halinde adı geçenlerin savunma ve delillerinin toplanmasından sonra yukarıda belirtilen bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmesi gerekir.
Hal böyle olunca; Temyiz incelemesi sırasında taraf teşkilindeki eksikliğin maddi hataya dayalı olarak gözden kaçırıldığı ve bu hususun diğer bozma nedenleriyle birlikte bozma nedeni yapılmadığı anlaşıldığından, Dairemizin 22.06.2020 tarih ve 2016/18039 Esas, 2020/2131 Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına ve ortadan kaldırılan bozma ilamındaki hususlara yukarıda belirtilen taraf teşkilinin sağlanması hususu da eklenmek suretiyle usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 10.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.