Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2020/1013 E. 2020/1819 K. 11.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1013
KARAR NO : 2020/1819
KARAR TARİHİ : 11.06.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : KARAR DÜZELTME

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi … ve …Belediye Başkanlığı tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …, … Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1975 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakıldıktan sonra 21.01.2013 tarihinde idari yoldan 235 parsel numarası ile 32.090,03 metrekare yüzölçümlü olarak hali arazi vasfıyla Hazine adına tescil edildiği anlaşılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 235 parsel sayılı taşınmazın 20.01.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.556,98 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalı Hazine adına olan tapu kaydının terkini ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, … vekili ve … Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 16.10.2019 tarih 2016/11789, 2019/6460 Esas, Karar sayılı ilamıyla; davacı …’ın, dava dilekçesinde sınırlarını gösterdiği ve tescil harici alanda kaldığını belirttiği taşınmaz bölümünde lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla taşınmazın adına tescili istemiyle 24.03.2014 tarihinde dava açtığı, mahkemece yapılan keşif sonucunda, çekişmeli taşınmaz bölümünün dava tarihinden önce 21.01.2013 tarihinde idari yoldan davalı Hazine adına tapuya tescil edilen 235 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığının anlaşıldığı, çekişmeli taşınmaz bölümünün dava tarihinde tapulu bir yer içerisinde kaldığı anlaşılmasına rağmen, davacı tarafın davasını tapu iptali ve tescil davası olarak ıslah etmediği, dava tescil talebiyle açılmış olduğundan ve davacı tarafça yasal süresi içerisinde ve yöntemine uygun şekilde ıslah talebinde bulunulmadığından, davanın tapu iptali ve tescil davası olarak görülüp sonuçlandırılmasının hukuken mümkün bulunmadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına karşı davacı vekili tarafından ve temyiz harcının iadesine ilişkin olarak … Belediye Başkanlığı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Çekişmeli taşınmazın, dava tarihinden önce idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edildiği ve eldeki davanın tapu kaydının oluşmasından sonra tescil istemli olarak açıldığı anlaşılmakta ise de, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, tescil isteminin aynı zamanda tapu iptali istemini de içerdiği, ıslah yoluna başvurulmasına gerek olmadığı, davanın nitelendirilmesi hakime ait olup, somut olayda da mahkemece davanın tapu iptali ve tescil istemi olarak değerlendirerek, yargılama yapıldığı ve sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; karar düzeltme isteminin kabulü ile maddi hataya dayalı olarak verilen Dairemizin 16.10.2019 tarih 2016/11789, 2019/6460 Esas, Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına, işin esası hakkındaki temyiz incelemesi yönüyle; Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Hazine vekili, … vekili ve … Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki; Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü hakkında davacı adına tescil hükmü kurulduğu halde, hükümde sehven çekişmeli taşınmazın parsel numarasının yazılmaması ve ilgili bölüm için tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken hükümde “terkinine” sözlerine yer verilmek suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi isabetsiz ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1. bendinin ilk satırında “Büyükkargılı Mahallesinde kain” sözcüklerinden sonra “235 parsel sayılı taşınmazın” sözcüklerinin eklenmesine, hüküm fıkrasının 1. bendinin 3. satırında “mevcut tapu kaydının” sözcüklerinden sonra gelen “terkini” sözcüğünün hükümden çıkarılmasına, yerine “iptali” sözcüğünün yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmekle Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 2018/2-8 Esas, Karar, 28.09.2018 tarihli İçtihatları Birleştirme Kararına göre temyiz harcının talep halinde … ile … Belediye Başkanlığı’na iadesine, 11.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.