Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2020/10126 E. 2021/1123 K. 12.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/10126
KARAR NO : 2021/1123
KARAR TARİHİ : 12.02.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sonucu, …,… Köyü çalışma alanında bulunan 346 ada 2 parsel sayılı 11.044,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz … adına; 347 ada 1 parsel sayılı 9.874,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise payları oranında … ve müşterekleri adına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar … ve …, 346 ada 2 parselin 691,64 metrekare ve 347 ada 1 parselin 5.098,59 metrekare yüzölçümünün kendilerine ait olduğu iddiasıyla, bu bölümlere yönelik tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 346 ada 2 sayılı taşınmazın Kadastro Bilirkişisi … ‘ın 06.05.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (D) harfi ile gösterilen ve 584,30 metrekare olan taşınmazın 346 ada 2 nolu parselden ifrazı ile aynı ada üzerinde yeni bir parsel numarası almak suretiyle davacılar adlarına eşit paylarda tapuya tesciline, 347 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, çekişmeli 346 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA
2- Çekişmeli …,… parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki, dosya içerisinde kadastro fen bilirkişi raporu doğrultusunda davayı kabul ettiklerine dair çekişmeli taşınmazın 9/12 pay maliki …, 1/12 pay maliki … ’in ıslak imzalı dilekçelerinin bulunduğu; ancak hakim havalesinin ve kimlik doğrulama tespitinin bulunmadığı, yine 1/12 pay maliki olan …’ın Mahkemeye faks yoluyla gönderdiği dilekçe ile davayı kabul ettiğine dair beyanının bulunduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 308. maddesinde açıklanan şekli ile kabul beyanı, tek taraflı ve davayı sona erdiren taraf işlemi olup kesin hükmün sonuçlarını doğurmaktadır. Açıklanan bu niteliği ile kabul beyanının varlığı halinde Mahkemece delil değerlendirilmesi yoluna gidilemeyeceğine göre; bu husus değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir. Ne var ki, dosya içerisindeki kabul beyanlarının, anılan kişilerden sadır olup olmadığı anlaşılamadığı halde, Mahkemece bu husus yeterince araştırılmamıştır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, taşınmazda paydaş olan …, … ve …’a meşruhatlı davetiye çıkarılarak kabul beyanlarının mevcudiyeti usulünce sorulup saptanmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasına yönelik temyiz incelemesi yapılmasına şimdilik yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.