Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2019/759 E. 2021/4636 K. 02.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/759
KARAR NO : 2021/4636
KARAR TARİHİ : 02.06.2021

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece aktarılan davanın kapsamında kaldığı anlaşılan çekişmeli taşınmazın (64-A) rumuzu ile gösterilen bölümüne yönelik yapılan araştırmanın yetersiz olduğu belirtilerek, doğru sonuca varılabilmesi için dava tarihi olan 2006 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç farklı tarihe ait hava fotoğraflarının temin edilmesi, ardından yeninden yapılacak keşif sırasında mahalli bilirkişi ve tanıklardan aktarılan davanın kapsamında kalan taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, ziraat mühendisi bilirkişiden çekişmeli bölümün toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, dava konusu taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, fen bilirkişisine ise keşfi takibe elverişli krokili rapor düzenlettirilmesi; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden hava fotoğraflarının incelenmesi suretiyle çekişmeli bölümün önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine yönelik rapor tanzimi istenilmesi, tanık ve yerel bilirkişi ifadelerinin bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, harita bilirkişisinin raporunda (64-B) rumuzu ile gösterilen bölüm yönünden ise aktarılan davanın kapsamı dışında kaldığının anlaşılmasına göre olağan usule göre kesinleştirme işlemi yapılmak üzere tutanak ve eklerinin kadastro müdürlüğüne gönderilmesi gerektiği göz önünde bulundurulması, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile, çekişmeli 185 ada 64 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A1) harfiyle gösterilen 8.474.09 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı … adına tesciline, (A1) bölümü içerisinde kalan ve krokisinde “4” numara ile gösterilen evin …’e, “3” numara ile gösterilen evin …’a, “2” numara ile gösterilen ev ve “1” numara ile gösterilen ahırın ise …’a ait olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmesine, taşınmazın (A2) ile gösterilen 332.90 metrekare ve (A3) ile gösterilen 585.59 metrekare yüzölçümündeki bölümlerinin ise Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 27. maddesi gereğince Kadastro Mahkemesi’ne aktarılan tescil davasıdır. Somut olayda davanın, Hazine ile … Belde Belediyesi hasım yöneltilerek açıldığı, yargılama sırasında … Belediyesi ile ilgisi bakımında …’nin davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır. Ancak, karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’ un 1. maddesi gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu … Büyükşehir Belediyesi’nin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, aynı Kanun’un Geçici 1/13. maddesine göre de büyükşehir belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişilikleri kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belde belediyeleri ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış ve böylelikle … Büyükşehir Belediye Başkanlığı tescil davası yönünden ilgili kamu tüzel kişisi olarak yasal hasım sıfatını kazanmıştır. Ancak Mahkemece, bu husus gözden kaçırılarak … Büyükşehir Belediye Başkanlığı taraf olarak davada yer almaksızın karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu haliyle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysa ki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilemez. Öte yandan işin esası yönünden Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmak için yeterli değildir. Şöyle ki hükme esas alınan ziraat mühendisi bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmaz bölümünün iş makinasıyla tesviye edilerek eğiminin düşürüldüğü, üzerine çeşitli cins ve yaşta ağaçların dikildiği ifade edilmiş ise de, aktarılan dava tarihi göz önüne alındığında çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde yer alan ağaçların yaşları itibariyle zilyetlikle iktisap süresini ispata elverişli olmadıkları anlaşıldığı halde, bu bölümün niteliği, öncesinden itibaren kullanım şekli ve süresi hususlarında dosyadaki tereddütleri ortadan kaldıracak şekilde kanaat belirtilmemiş, zilyetliğin süresi ve imar ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve imar ihyadan sonra zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü hususunda son derece soyut ve yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilmiş, jeodezi bilirkişi raporunda taşınmazın bazı bölümlerinin taşlık ve seyrek doğal arazi niteliğinde göründüğü hususunun belirlendiği, bu haliyle ziraat mühendisi bilirkişi raporu ile jeodezi bilirkişi raporu arasında çelişki oluştuğu halde dosyada oluşan tüm bu tereddütler giderilmeksizin hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacıya, 6360 sayılı Yasa’nın Geçici 1/13. maddesi uyarınca davasını … Büyükşehir Belediye Başkanlığına da yönelterek taraf teşkilini sağlaması için süre ve imkan tanınmalı; bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde anılan Büyükşehir Belediyesinden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı; bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve 3 kişilik jeodezi-fotogrametri uzmanı bilirkişi heyetinin katılımıyla keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, tanık ve yerel bilirkişilerden, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki durumu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, imar -ihya çalışmalarının hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; tanık ve yerel bilirkişi beyanları bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılara yöntemince giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliği, toprak yapısı, zirai faaliyete konu olup olmadığı, imar-ihya çalışmalarının hangi tarihte tamamlandığı, zilyetliğin kimden kime ne zaman geçtiği ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı ve komşu parseller ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı hususlarında, önceki bilirkişi raporunu irdeleyecek şekilde, ekinde çekişmeli taşınmaz bölümünün tüm yönden çekilmiş görüntülerini de içeren ayrıntılı rapor alınmalı, jeodezi mühendisi bilirkişi kuruluna dosyada mevcut stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı; taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı; temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihya işleminin ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, zilyetliğin sürdürülüş şeklinin ve süresinin belirlenmesine çalışılmalı; ve bundan sonra da iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, aktarılan dava tarihi itibariyle davacı adına imar-ihyaya dayalı olarak tescil koşularının gerçekleşip gerçekleşip gerçekleşmediği tereddütsüz olarak belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek ve yöntemince taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, Hazine ve … Genel Müdürülğü harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.