YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/730
KARAR NO : 2021/4631
KARAR TARİHİ : 02.06.2021
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece çekişmeli taşınmazın tahsisli mera haritası kapsamı dışında kaldığı doğru olarak saptandığını; ancak davacılar lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönünde yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmadığı belirtilerek, doğru sonuca varılabilmesi için; çekişmeli taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yılı kapsayacak şekilde üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları, memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları, çekişmeli taşınmaza tüm yönlerden komşu taşınmazların tutanak ve dayanakları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yerel bilirkişiler, tüm tespit bilirkişileri, taraf tanıkları, üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında hazır olanlardan taşınmazın ne zamandan beri ve kim tarafından ne suretle kullanıldığı, niteliğinin ne olduğu hususlarının sorulması, bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi, çelişki bulunduğu takdirde yöntemince giderilmesi, hava fotoğrafları aracılığıyla dava konusu taşınmazın çekişmeli bölümlerinin tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması, bu amaçla uydu fotoğraflarından istifade edilmesi, ziraat bilirkişisi kurulundan taşınmaz bölümlerinin bitki örtüsü, komşu parsellerle mukayesesi, önceki nitelikleri ile zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin ne zamandır, hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarında bilimsel verilerle desteklenmiş ayrıntılı rapor alınması, taşınmazın değişik yönlerden renkli fotoğrafları çektirilerek rapora eklenmesi,bundan sonra dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacılar … ve …’ün davalarının kısmen kabulü, davacılar … ve …’ın ise davalarının kabulü ile, dava konusu 198 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A1) harfi ile gösterilen 2.461,34 metrekare yüzölçümündeki bölümünün taşınmazdan ifraz edilerek davacı … adına, (B) harfi ile gösterilen 8.151,88 metrekare yüzölçümündeki bölümünün taşınmazdan ifraz edilerek eşit paylarla davacılar … ve … adına, (D1) harfi ile gösterilen 4.012,81 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ise taşınmazdan ifraz edilerek davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan bölümlerin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde, davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Bir taşınmazın zilyetlikle kazanılabilmesi için, öncelikle zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olması, bundan sonra da 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddeleri uyarınca, emek ve para harcanmak suretiyle imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin fasıla olmaksızın geçmesi zorunludur. Ne var ki Mahkemece zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacılar yararına oluşup oluşmadığı hususunda her türlü tereddütten uzak biçimde araştırma yapılmamış, ayrıca bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bu anlamda bozma ilamında açıkça, Mahkemece yapılan önceki keşif sonucunda kadastro tespitine aykırı sonuca varıldığından tespit bilirkişileri hazır edilerek beyanlarının alınması gereğine değinildiği halde bu gereğe riayet edilmemiş, taşınmazın toprak yapısı, bitki deseni, var ise üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresi, imar ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı yönünden bilimsel esaslara uygun, uyuşmazlığın çözümüne elverişli şekilde değerlendirmekten uzak, soyut ve genelgeçer ifadeler içeren, ziraat bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Öte yandan bozma ilamında hava fotoğraflarının incelenmesi suretiyle çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu konusunda ise jeodezi uzmanı bilirkişiden rapor alınması gereğine değinildiği halde, hava fotoğraflarının monoskopik olarak değerlendirilmesi suretiyle düzenlenen ve imar-ihya hususunu değerlendirmekten uzak bilirkişi raporuna itibar edilmiş; ayrıca davacı adına belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı hususunda yöntemince araştırma yapılmamış, bu hususta belgesiz defterinin davacılara ait kayıtları içeren bölümünün sureti ile yetinilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacılar adına aynı çalışma alanı içerisinde belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden sorularak, varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri ve oluşmuş ise tapu kayıtları getirtilmeli, ardından mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri ile önceki keşiflere refakat eden bilirkişiler dışında belirlenecek Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü öğretim üyelerinden üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, zilyetliğin kesintiye uğrayıp uğramadığı, taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya konu olup olmadığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle söz konusu çelişki giderilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskop inceleme yaptırılmak suretiyle, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar- ihyasına ne zaman başlanıldığının ve imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığının belirlenmesine çalışılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin niteliği, toprak yapısı itibariyle imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, üzerinde sürdürülen zilyetliğin ne zaman başladığı ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, zilyetliğe ara verilip verilmediği konusunda, önceki bilirkişi raporunu irdeleyecek şekilde, ekinde çekişmeli taşınmaz bölümlerinin tüm yönlerden çekilmiş görüntülerinin de yer alacağı şekilde rapor düzenlemeleri istenilmeli, fen bilirkişisinden, keşfi izlemeye ve denetlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan olup, davalı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.