Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2019/680 E. 2019/3706 K. 14.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/680
KARAR NO : 2019/3706
KARAR TARİHİ : 14.05.2019

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında … İlçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda … adına kayıtlı bulunan eski 381 parsel sayılı 15000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 139 ada 11 parsel numarasıyla ve 14.742,10 metrekare yüzölçümlü olarak; … ve … adlarına tapuda kayıtlı bulunan eski 384 parsel sayılı 6200 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 139 ada 12 parsel numarasıyla ve 6.170,68 metrekare yüzölçümlü olarak; … adına tapuda kayıtlı bulunan eski 383 parsel sayılı 4850 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 139 ada 13 parsel numarasıyla ve 4.459,39 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacılar … ve …, uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak Kadastro Müdürlüğü aleyhine ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında Hazine ile 139 ada 12 parsel sayılı taşınmaz malikleri … ve … davaya dahil edilmişlerdir. Mahkemece dosyalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine, davacı …’ün dahili davalı Hazine hakkındaki davasının kısmen kabulüne, davacı …’ın davasının kabulüne, çekişmeli 139 ada 11, 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin uygulama tespitinin iptaline, 139 ada 13, 12 ve 11 nolu parsel sınırlarını oluşturan 139002, 139003, 139005, 139006, 139007 ve 139008, 1390019, 1390023, 1390060 nolu noktaların iptal edilerek, yeni (N1), (N3), (N4), (N5), (N6), (N7), (N8), (N9), (N109), (N13) nolu noktaların tespiti ile 28.11.2014 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide gösterildiği gibi iptal edilen noktaların oluşturduğu kesik kesik olarak ve (X) ile gösterilen sınır hatlarının iptal edilerek, bilirkişi krokisinde düz hatla çizilen sınırların tespiti ile kadastro paftasında gösterilmesine, 139 ada 11 nolu parselin yüzölçümünün 14.947.90, 139 ada 12 nolu parselin 6.057,42, 139 ada 13 nolu parselin 4.754,80 metrekare olarak düzeltilerek tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, dahili davalılar Hazine vekili ve … ve … vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve “ada raporu” ile “uygulama tutanağı ve haritasını” irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Somut olayda mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmamış, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları getirtilmemiş, fen bilirkişi krokisinde sadece tesis paftasının zemine uygunluğu rapor edilmiş, eksik ve yetersiz teknik bilirkişi kurulu raporuna değer verilerek hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yeniden yukarıda açıklanan ilkelere uygun şekilde keşif yapılmak suretiyle, harita mühendisi sıfatını haiz üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan, tesis ve uygulama paftasını çakıştırmalı olarak gösteren, tesis kadastrosu tarihindeki hava fotoğrafları üzerinde taşınmazların ortak sınırının işaretlendiği, davacıların taşınmazındaki eksikliğin nedenlerini açıklayan, denetime elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı rapor alınmalı, düzenlenecek raporda, tesis kadastrosu sırasında ölçülen ve belirlenen nokta ve sınırların ne olduğu, ölçü krokisinde belirtilen sınır noktalarının paftaya doğru olarak aktarılıp aktarılmadığı özellikle irdelenmeli ve tersimat hatası bulunup bulunmadığı tereddütsüz olarak belirlenmeli, tersimat hatası bulunmadığının tespiti halinde, tesis kadastrosu sırasında ölçüme esas alınmayan nokta ve sınırlara göre mülkiyet sınırını değiştirecek, bir başka ifade ile mülkiyet aktarımına neden olacak şekilde uygulama kadastrosu yapılmasının mümkün olamayacağı göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden dahili davalılara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.