Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2019/595 E. 2021/2877 K. 26.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/595
KARAR NO : 2021/2877
KARAR TARİHİ : 26.03.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Tescil harici bırakılan taşınmazın hangi köyün kadastro çalışma alanında kaldığı belirlenerek, ilgili köy tüzel kişiliğinin davaya dahil edilip husumetin yaygınlaştırılması, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının getirtilmesi, taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, taşınmazın bulunduğu köye komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi aracılığıyla yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kadim mera olup olmadığının, değilse kime ait olduğunun, kimden intikal ettiğinin ve ne şekilde kullanıldığının, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcının ve süresinin etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, teknik bilirkişiye hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazın hava fotoğraflarındaki yerinin gösterilmesinin istenilmesi ve önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması, fen bilirkişisine, keşif ve uygulamayı takibe ve denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmesi ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 22.06.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 39.046,34 metrekarelik, (C) harfiyle gösterilen 2.008,35 metrekarelik, (D) harfiyle gösterilen 46,57 metrekarelik, (E) harfiyle gösterilen 356,20 metrekarelik, (F) harfiyle gösterilen 2.070,74 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, hava fotoğrafı incelemesine ilişkin raporda sadece taşınmaz bölümlerinin hava fotoğraflarında gösterilmesi ile yetinilmiş olup, taşınmaz bölümlerinin niteliği, imar -ihya edilip edilmediği ve kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin her hangi bir açıklamaya yer verilmemiş; ziraatçi bilirkişi raporunda, taşınmaz bölümlerinin sınırında bulunan meradan ne şekilde ayrıldığı, mera ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususu somut verilere dayalı olarak açıklanmamış, kullanımdan kaynaklı kot farkı oluştuğu ifade edilmesine rağmen rapora ekli fotoğraflarda bu durum gösterilip işaretlenmemiş ve taşınmaz bölümlerinin niteliği, imar ihyalarının tamamlanıp tamamlanmadığı ve üzerilerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğüne dair somut verilere dayalı bilgi içermeyen tek ziraatçı bilirkişi tarafından hazırlanan raporla yetinilmiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli olmadığından bozma ilamının gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden söz edilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taşınmaz bölümlerine ait en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, dava konusu taşınmaz bölümlerine komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa dayanakları olan kayıt ve belgeler ile çekişmeli taşınmazı kapsayacak şekilde mera tahsisi bulunup bulunmadığı ilgili kurumlardan sorulup varsa tahsis kararı ve krokisi celp edilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köy halkından üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile üç kişilik … mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamı belirlenmeli; mahalli bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan mera olup olmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte bitirildiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; … mühendisleri bilirkişi kurulundan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmaz bölümlerinin imar- ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyanın tamamlandığı tarihi ve üzerinde bir zilyetlik mevcut ise zilyetliğin şeklini ve süresini açıklayan, taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, sınırlarında bulunan mera ile aralarında oluştuğu ifade edilen kot farkının fotoğraflar üzerinde işaretlendiği bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden, hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğini, mera vasfında olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar ihyanın tamamlandığı tarihi, üzerilerinde sürdürülen zilyetlik mevcut ise zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü ve süresini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; mera tahsis kararı bulunması ve taşınmazın tahsis haritası
kapsamında kalıp, öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukuki yönden değer taşımayacağı düşünülmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; ilk hükümde 41.965,55 metrekare yüzölçümündeki yerin tesciline hükmedilmiş olup bu hüküm davacı tarafından temyiz edilmediğinden davalı taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek ikinci hükümde 43.528,20 metrekare yüzölçümündeki yerin tesciline karar verilmesi ve 212 ada 8 parsel sayılı taşınmaz kapsamında kaldığı anlaşılan (E) bölümü yönünden parsel malikine yönelik usulünce açılmış tapu iptali ve tescil davası bulunmadığı halde, bu bölüm yönünden davacı lehine tescil hükmü kurulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.