YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5485
KARAR NO : 2019/9184
KARAR TARİHİ : 27.12.2019
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : HAZİNE
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, … Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 123 ada 72, ve 75 parsel sayılı 8.064,49 ve 8.636,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, toprak tevzi komisyonu çalışmaları sonucu oluşan tapu kaydına dayalı olarak kamu orta malı mera vasfıyla özel siciline kaydedilmiştir. Davacı …, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 123 ada 72 ve 75 parsel sayılı taşınmazların davalı Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu taşınmazlar üzerinde, davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki; çekişmeli taşınmazlar Mart 1971 tarih 65 sıra nolu tapu kaydına dayalı olarak mera vasfı ile tespit ve tescil edildikleri halde, mahkemece yöntemine uygun şekilde mera araştırması yapılmamış, bu kapsamda komşu köyler halkından mahalli bilirkişi dinlenilmemiş, tek ziraat mühendisi tarafından düzenlenen zirai rapor ile yetinilmiş, uyuşmazlığın çözümünde komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmamış ve çekişmeli taşınmazlarla ilgili toprak tevzi çalışmalarına ilişkin evrak getirtilmemiştir. Öte yandan, bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğrafı incelemesi de yaptırılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazlara ait Mart 1971 tarih 65 sıra nolu tapu kaydının oluşum tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları ile taşınmaza komşu durumunda bulunan taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanakları ve çekişmeli taşınmazla ilgili toprak tevzi çalışmalarına ilişkin evrak getirtilerek dosya ikmal edilmeli; daha sonra mahallinde taşınmazların 1971 yılından önceki durumlarını bilebilecek yaşta ve yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ile fen bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında mahalli bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların kime ait oldukları, öncesinde kim tarafından kullanıldıkları, kimden kime ne şekilde intikal ettikleri, evveliyatlarının mera, yaylak, kışlak ya da genel harman yeri olup olmadığı, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmaları halinde, imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri, imar-ihyaya konu edilmiş iseler ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; toprak tevzi komisyonu evrakı ve haritası mahallinde uygulanmalı ve kapsamları tespit edilmeli; taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin hangi tarihte başladığı hususu tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli ve davalı Hazine adına tapu kaydının oluştuğu 1971 tarihine kadar davacı yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 46/1. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri, komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; taşınmazların görüntüsü ile mera parseli ile aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; teknik bilirkişiden, toprak tevzi komisyonu dağıtım haritası ile kadastro paftasını çakıştırmalı şekilde gösteren, aynı harita üzerinde zemindeki kullanım durumu işaretlenmiş ayrıntılı rapor alınmalı ve keşfi takibe imkan verir, kayıt uygulamasını ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazları komşu parsellerle birlikte ele alan, mera ile aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını ve taşınmazların öncesini ve mevcut niteliklerini açıklayan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazların sınırlarını ve niteliklerini, mera parseli ile aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, evveliyatlarının ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediklerini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.