Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2019/5159 E. 2019/7951 K. 02.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5159
KARAR NO : 2019/7951
KARAR TARİHİ : 02.12.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, … Köyü çalışma alanında bulunan 126 ada 43, 130 ada 8, 135 ada 8, 136 ada 2, 25, 26, 37, 54, 137 ada 1, 9, 143 ada 22, 144 ada 11, 146 ada 1, 2, 5, 29, 40, 148 ada 30 ve 31 parsel sayılı 1.308.79, 3.873.80, 6.742.64, 3.819.19, 717.82, 2.300.84, 5.724.56, 3.208.44, 7.24, 1.385.51, 1.2183.67, 11.3392.98, 938.13, 14.550.10, 73.51, 14.606.48, 705.03, 1.947,26 ve 4.518,13 metrekare yüzölçümündeki 126 ada 43, 135 ada 8, 136 ada 2, 25, 26, 37, 137 ada 1, 9, 143 ada 22, 144 ada 11, 146 ada 1, 2, 5, 29, 40, 148 ada 30 parsel sayılı taşınmazlar, tapu kaydı nedeniyle 1/6 pay …, 3/6 pay … ve 2/6 pay … adına; 130 ada 8, 136 ada 54 ve 148 ada 31 parsel sayılı taşınmazlar ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı … ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hak ve taksim iddiasına dayanarak, tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli 126 ada 43, 135 ada 8, 136 ada 2, 25, 26, 37, 137 ada 1, 9, 143 ada 22, 144 ada 11, 146 ada 1, 2, 5, 29, 40, 148 ada 30 parsel sayılı taşınmazların tapuda 1/6 payının … adına, 3/6 payının kök muris … adına ve 2/6 payının kök muris … adına kayıtlı olduğu, davacıların tapu dışı yolla çekişmeli taşınmazların kendilerine intikal ettiğini ispat edemedikleri, 130 ada 8, 136 ada 54 ve 148 ada 31 parsel sayılı taşınmazların … adına kayıtlı olduğu, bu taşınmazların da kök muris tarafından bağış, satış veya özgüleme gibi bir durum ile davacılara intikal ettiği ispat edilemediği gibi, adı geçenlerin ölümünden sonra terekenin yöntemince taksim edildiğinin de ispatlanamadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı taraf, taşınmazların tamamının tarafların ortak miras bırakanları … ve …’ye ait olduğunu, ortak miras bırakanlarının … ile çekişmeli taşınmazların bulunduğu … Köyünde taşınmazlarının bulunduğunu, sağlıklarında yaptıkları taksim neticesinde …. Köyündeki taşınmazların mirasçılar …’a isabet ettiğini, çekişmeli taşınmazların ise mirasçılar …’a kaldığını, …’ın payını …. ve …’ye sattığını, kız kardeşler …’nin payını sağlıklarında erkek kardeşlerine devrettiklerini, …’nin de payını köy tüzel kişiliğine bağışladığını ve davacı …’ın köy tüzel kişiliğinden satın aldığını, bu nedenle davalıların çekişmeli taşınmazlarda paylarının kalmadığını belirterek tapuların iptali ile adlarına tescilini talep etmişlerdir. Davalılardan …, … ve Aynur 08.06.2015 tarihli keşifteki beyanlarında, davacıların iddiasının doğru olduğunu ve kendilerinin taşınmazda paylarının bulunmadığını beyan etmişlerdir. Çekişmeli taşınmazların tarafların ortak murisi … ve …’den kaldığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, ortak murislerin sağlığında terekelerini paylaştırıp paylaştırmadıkları, paylaştırmamışlarsa ölümlerinden sonra terekelerinin yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise çekişmeli taşınmazların kime düştüğü, davacıların anlattığı şekilde çekişmeli taşınmazların kendilerine intikal edip etmediği hususlarındadır. Dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, çekişmeli taşınmazların … ve … mirasçıları tarafından kullanıldığını, Mehmet İnce’nin payını okul yapımı için köye bağışladığını, köy tüzel kişiliğinden davacı …’ın satın aldığını, kız kardeşlere pay verilip verilmediğini bilmediklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece, davacının iddia ettiği gibi Arılı ve Meyvalı Köyünde ortak miras bırakanlara ait taşınmazlar bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa kim adına tescil edildiği araştırılmamış, ortak murislerin sağlığında taşınmazlarını paylaştırıp paylaştırmadıkları, paylaştırmamışlarsa ölümlerinden sonra terekelerinin yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim neticesinde hangi mirasçı ya da mirasçılara miras paylarına karşılık olarak terekeden hangi menkul ya da gayrimenkullerin verildiği, çekişmeli taşınmazların taksimen kime düştüğü ayrıntılı ve somut şekilde saptanmamış, keşif esnasında taşınmazlarda paylarının bulunmadığını beyan eden davalı …, …’un bu beyanları değerlendirilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, ortak miras bırakanlar … ve …’in ölüm gününde terekesine dahil olan tüm taşınmaz mallar …. Köyünde taşınmaz olup olmadığı da tespit edilmek suretiyle) belirlenip, kadastro tutanaklarının örnekleri getirtildikten sonra, taşınmazların bulunduğu yerde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ile önceki keşfe katılan yerel bilirkişi ve tanıkların katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, ortak murislerin sağlığında terekelerini paylaştırıp paylaştırmadıkları, paylaştırmamışlarsa ölüm tarihlerinden sonra tüm mirasçıların katılımı ile terekelerin yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise taksim neticesinde hangi mirasçı ya da mirasçılara miras paylarına karşılık olarak terekeden hangi menkul ya da gayrimenkullerin verildiği, çekişmeli taşınmazların kime düştüğü, kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri terekeye dahil taşınmazların tespit tutanakları ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; taksim hususunda yazılı belgenin taksimin şartı olmadığı, taksim sözleşmesi sözlü yapılmış ise bunun tanık, bilirkişi ve diğer delillerle kanıtlanabileceği düşünülmeli; tereke taksim edilmemiş ise, iştirak halinde olduğu göz önüne alınarak ….’nin payını köy tüzel kişiliğine bağışlayıp bağışlayamayacağı, değerlendirilmeli, davalılar ….’un kendilerinin çekişmeli taşınmazlarda paylarının bulunmadığı yönündeki beyanları da göz önüne alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.