YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4901
KARAR NO : 2020/4892
KARAR TARİHİ : 28.10.2020
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, … Köyü çalışma alanında bulunan 146 ada 5, 12 ve 19; 148 ada 8, 156 ada 1 ve 3 parsel sayılı sırasıyla 31806,58; 23132,25; 5863,70; 11004,73; 24638,76 ve 13,100,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, ırsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 153 ada 5 parsel sayılı 35772,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise tapu kaydı ve harici satın alma nedeniyle 1/2′ şer paylarla davalı … ve … adlarına tespit edilmiştir. Davacı … ve birleşen dosyada davacı … Akkaya, miras yoluyla gelen hakka dayanarak, taşınmazların … mirasçıları adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında müdahil … ve 12 arkadaşı, miras yoluyla gelen hakka dayanarak taşınmazların (… oğlu … evlatları) … ve … mirasçıları adına miras payları oranında tescili istemiyle davaya katılmışlardır. Mahkemece, davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davacı … ile müdahil davacılar …, …, …, …’in davasının reddine, asli müdahiller …, …,…, …, …, … ile birleşen dosya davacısı …’in davasının kısmen kabul kısmen reddine, çekişmeli 156 ada 1 ve 31; 146 ada 5, 12, 19 ve 148 ada 8 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 153 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ise hükümde gösterilen paylarla … mirasçıları olan … ile …l,…’ler ile; …. mirasçıları olan … ve … adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ile asli müdahiller vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı … ve birleşen dosya davacısı … , miras yoluyla gelen hakka ve taksime dayanarak çekişmeli taşınmazların büyük dedeleri (Cibo oğlu) … adına tescili istemiyle dava açmış; müdahillerden (… mirasçıları )… ile (… mirasçıları)… de aynı iddiaya dayanarak ve aynı istemle davaya katılmış ve yargılama sırasında verdikleri 20/03/2009 tarihli dilekçeleri ile de dava konusu taşınmazın (… oğlu) …’in ölü oğulları …’in mirasçıları adına miras payları oranında tescilini istediklerini beyan etmiş olup, dosya arasına getirtilip incelenen nüfus kayıtlarına göre, adı geçen davacı ve müdahillerin, … oğlu … TC kimlik numaralı …’in mirasçıları olmadıkları gibi yine adına tescil istenilen … oğlu … mirasçıları da olmadıkları Mahkemece doğru olarak belirlendiğinden, adı geçenlerin hükme yönelen temyiz itirazları yerinde değildir.
Diğer müdahiller … ve …’in temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, adı geçenlerin …’ın mirasçısı oldukları, ancak Bayram çocuklarının dava konusu taşınmazları (davalıların bayii olan) kız kardeşleri …’ye, davalı tarafın dayanak yaptığı satış senetleriyle sattıkları, …’ nin de (tespit malikleri olan) eşi Süleyman ve eşinin kardeşi Kemal’e zilyetliğini devrettiği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu 15. maddesi gereğince mirasçılar arasındaki pay devrinin geçerliği olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davalılar, çekişmeli taşınmazların müstakilen (… oğlu) …’e ait olup ölümü ile Bayram mirasçılarına kaldığını, …’ın diğer mirasçıları olan müdahillerin, 03.09.2002 ve 24.07.2000 tarihli senetler ile bu taşınmazlardaki mirasen gelen haklarını yine Bayram mirasçılarından (davalı …’ın eşi) …’a sattıklarını ve bu satışlar ile taşınmazlarda bir hak ve hisselerinin kalmadığını, mirasçı Sakine’nin de bu taşınmazları kendilerine devrettiğini savunmuşlardır. Keşif sonucu düzenlenen fen bilirkişi raporunda, senetlerin uygulandığı ve hangi senedin hangi taşınmaza ait olduğu belirtilmesine rağmen, davalıların dayandığı satış senetlerinin, keşif mahallinde hudutları okunmak suretiyle yöntemince uygulandığına dair keşif zaptına yansıyan bir beyan veya ifade bulunmadığından, fen bilirkişinin bu senetlerin aidiyetine dair sonuca nasıl ulaştığı anlaşılamamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; Mahkemece mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dosya arasında bulunan davalıların dayandıkları satış senetlerinin sınırları sorulmak sureti ile kapsamları belirlenmeli, beyanlar komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli; fen bilirkişisinden, keşfi izlemeye elverişli, senetlerin kapsamlarını gösterir ayrıntılı harita ve rapor düzenlemesi istenilmeli; söz konusu senetlerin davaya konu taşınmazlara ait olduğunun anlaşılması halinde dayanılan senetlerdeki pay devirlerine değer verilmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece gerekmekte olup belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi; … mirasçıları olan müdahiller …’nin miras paylarını diğer mirasçı …’ye devretmiş oldukları kabul edildiği halde, çekişmeli 153 ada 5 parsel sayılı taşınmazda … dışındaki … mirasçılarına pay verilmiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/10/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.