Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2019/3319 E. 2019/5477 K. 20.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3319
KARAR NO : 2019/5477
KARAR TARİHİ : 20.09.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi … ve … tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu ve güncelleme çalışmaları sonucunda … İlçesi, … Köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 227 parsel sayılı 939,16 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, …’in fiili kullanımında bulunduğu, üzerindeki ağaçların …’e, evin … ait olduğu şerhi yazılarak, Hazine adına tescil edilmiştir. Davacılar … ve …, taşınmazın murisleri … ve sonrasında kendi fiili kullanımlarında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 21.11.2018 tarih 2016/7048-2018/6910 Esas ve Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş; bu kez davacılar vekili tarafından onama ilamına karşı karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Mahkemece, kadastro tespitinin fiili duruma uyduğu, tutanağın kesinleşmiş bulunduğu, tutanağın aksinin ispat edilemediği, kullanıcı lehine şerh verilmesinin ancak kullanım kadastrosu ile mümkün bulunduğu, davacının murisinin evin sahibi olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmadığı gibi, yasa hükümlerinin değerlendirilmesinde de hataya düşülmüştür.
Çekişmeli taşınmazın, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, üzerindeki ağaçların …’e ait olduğu belirtilerek 1993 yılında Hazine adına tespit edildiği, ve 17.11.1995 tarihinde itiraz edilmeksizin tutanağın kesinleştiği, taşınmazda adına muhdesat şerhi bulunan (taşınmazın kullanıcısı durumunda olan) … tarafından taşınmazın bir bölümünün tespitten sonra ancak kesinleşme tarihinden önce 16.02.1995 tarihli senet ile davacıların murisi … satıldığı, satın alan ile satıcı arasında görülen el atmanın önlenmesi istemli Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12.09.2005 tarih, 2004/687-2005/420 Esas ve Karar sayılı ilamıyla tarafların kullanımında olan bölümlerin belirlendiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği ve bu tarihten sonra da kullanım durumlarının değiştiği yönünde bir iddia ve savunmanın bulunmadığı, bu durum karşısında 2009 yılında yapılan güncellemenin, anılan mahkeme ilamıyla belirlenen kullanım durumuna göre yapılması gerekirken, taşınmazın tamamının kullanımının ve üzerindeki şeftali ağaçlarının …’e ait olduğu, yalnızca üzerinde bulunan evin … ait olduğu belirtilmek suretiyle yapıldığı anlaşılmaktadır. Eldeki davada mahkemece, harita mühendisi … dosya tevdi edilerek, anılan mahkeme ilamıyla kadastro paftasının çakıştırılması suretiyle düzenlenen harita ve raporda belirlendiği üzere, taşınmazın (A) ile gösterilen 309,32 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalının kullanımında, (B) ile gösterilen 652,04 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı tarafın kullanımında olduğu beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacı tarafın iddia ve talebinin kadastro tespitinden önceki neden olarak değerlendirilmesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek-4. maddesinin yanlış yorumlanması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekirken sehven onanmış olduğu anlaşılmakla, Dairemizin 21.11.2018 tarih 2016/7048-2018/6910 Esas ve Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına ve yukarıda belirtilen nedenlerle usul ve yasaya aykırı hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı karar düzeltme ve temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 20.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.