YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3282
KARAR NO : 2021/4722
KARAR TARİHİ : 03.06.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığı, Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan keşifte alınan beyanlar yetersiz olduğu gibi bu keşif sonucu düzenlenen zirai bilirkişi raporundaki tespitler ile dosyanın görevsizlikle gönderildiği Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan keşif sonucunda alınan zirai bilirkişi raporundaki tespitlerin birbiri ile çelişkili olduğu belirtilerek, Mahkemece taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının getirtildikten sonra fen, ziraat ve fotogrametri bilirkişileri eşliğinde yöntemince keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığı, kimden kime nasıl intikal ettiği hususlarının etraflıca sorulması, ziraat bilirkişisinden taşınmazın niteliği ve zilyetlikle edinilebilecek yerlerden olup olmadığı hususlarını açıklayan ve önceki raporları irdeler nitelikte rapor alınması, fotogrametri bilirkişisinden taşınmazların geçmiş tarihlerdeki niteliği, kullanımın başladığı tarih ve kullanım süresine ilişkin rapor alınması, yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarının bilirkişi raporları ile denetlenmesi, son olarak taşınmazın ve yakın çevresinin fotoğraflarının dosyaya arasına konulması, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2007 yılında orman kadastrosu yapılarak kesinleştiği anlaşılmış ise de bu çalışmalara ilişkin belgeler ve haritalar dosya içerisine alınmadığından çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidi dışında kalıp kalmadığı anlaşılmamıştır. Ayrıca çekişmeli taşınmazın memleket ve hava fotoğraflarına göre orman olmadığı hususunda düzenlenen bilirkişi raporları çelişkilidir.
Bu nedenlerle; mahkemece, dava konusu taşınmaz ve geniş çevresine ait orjinal kadastro paftasının, taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin (özellikle taşınmaza komşu bulunan 340 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların) kadastro tesbit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri, davalı iseler dava dosyaları, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ve ayrıca tespit tarihinden 20 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritalarının, yörede yapılan orman kadastro çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneklerinin ilgili yerlerden getirtilmesi, komşu parsellerin davalı olduğunun anlaşılması halinde dava dosyalarının birleştirilerek görülme ihtimalinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu şekilde dosya tekemmül ettirildikten sonra yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç kişilik orman mühendisi bilirkişi/bilirkişi kurulu, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi/bilirkişi kurulu, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli; çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde açıklanmalıdır.
Yine, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli hava fotoğrafları komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.