Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2019/2766 E. 2021/4907 K. 07.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2766
KARAR NO : 2021/4907
KARAR TARİHİ : 07.06.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, mahkemece yöreyi iyi bilen yerel ve uzman bilirkişi, tutanak bilirkişilerinin tümü, taraf tanıkları ile çekişmeli taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, öncelikle 13.06.1958 tarih 13 sayılı kök tapunun hudutları ile ve bu tapudan ifrazen oluşan ve keşifte uygulanan mülkiyeti Hazine’ye ait 18.12.1967 tarih 8 sıra ve mülkiyeti Belediye’ye ait aynı tarih 9 sıra numaralı tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı ve uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanması, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınırlar yönünden tanık bilgisine başvurulması, uygulanan kayıtlarının sınır yerlerini göstermeye imkan verecek şekilde ve önceki teknik bilirkişi raporlarını da irdeler ve önceki raporlar arasındaki çelişkileri giderecek tarzda rapor alınması; dava konusu taşınmaz bölümünün 13.06.1958 tarih ve 13 sıra numaralı kök kayıttan ifrazen oluşan tapu kayıtlarından hangisinin kapsamında kaldığı ifraz haritaları da gözetilerek belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 142 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 29.01.2019 tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen 718,08 metrekarelik kısmın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptaline ve davacı … Belediyesi adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Oysa ki, bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümün davacı belediyeye ait tapu kapsamında kaldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli bulunmamadığı gibi bozma gerekleri de yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, hükmüne uyulan bozma ilamında mahkemece yeniden keşif yapılarak 13.06.1958 tarih 13 sayılı kök tapunun hudutları ile bu tapudan ifrazen oluşan ve keşifte uygulanan mülkiyeti Hazine’ye ait 18.12.1967 tarih 8 sıra ve mülkiyeti Belediye’ye ait aynı tarih 9 sıra numaralı tapu kayıtlarının yerel bilirkişi yardımı ve uzman bilirkişi eliyle uygulanmasının belirtilmesine rağmen, bozma ilamı sonrasında yapılan keşifte, sadece davalı Hazine’nin dayandığı 18.12.1967 tarih ve 8 sıra numaralı tapu kaydı yerinde uygulanmış olup, bozma ilamında değinilen kök tapu ile davacı belediyenin dayandığı tapu kayıtları, hudutları esas alınmak suretiyle zemine yöntemince uygulanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşabilmek için Mahkemece, taşınmaz başında yerel bilirkişiler ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, 13.06.1958 tarih 13 sayılı kök tapunun hudutları ile bu tapudan ifrazen oluşan ve keşifte uygulanan mülkiyeti Hazine’ye ait 18.12.1967 tarih 8 sıra ve mülkiyeti Belediye’ye ait aynı tarih 9 sıra numaralı tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınırlar yönünden tanık bilgisine başvurulmalı, uygulanan kayıtlarının sınır yerlerini göstermeye imkan verecek şekilde ve önceki teknik bilirkişi raporlarını da irdeler ve önceki raporlar arasındaki çelişkileri giderecek tarzda rapor alınmalı; dava konusu taşınmaz bölümünün 13.06.1958 tarih ve 13 sıra numaralı kök kayıttan ifrazen oluşan tapu kayıtlarından hangisinin kapsamında kaldığı ifraz haritaları da gözetilerek belirlenmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
Mahkemece açıklanan şekilde araştırma yapılmaksızın ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz, davalı Hazine’nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.