Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2019/2384 E. 2021/5135 K. 09.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2384
KARAR NO : 2021/5135
KARAR TARİHİ : 09.06.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı karar verilemeyeceği belirtilerek; 6360 sayılı Yasa uyarınca … Belediye Başkanlığı ve … Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması, dava konusu taşınmazın bulunduğu kadastro çalışma alanında yapılan tespit tarihi ve çekişmeli taşınmazın tespit harici bırakılma nedeninin Kadastro Müdürlüğünden sorulması, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları getirtildikten sonra sonra yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, fen bilirkişisi ve ziraat mühendisi bilirkişisi ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetinin katılımıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesinin yaptırılması, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğraflarının değerlendirilmesi; çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğunu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcını, sürdürülüş biçimini, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiğinin etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; ziraatçı bilirkişisi vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığını, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığını, tamamlandığını ve ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarının özellikle irdelenmesi, komşu parsellerle mukayeseli inceleme yapılması, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davaların reddine, 30.12.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.709,71 metrekarelik bölümün davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili ile davacılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde asıl ve birleşen dosya davacıları yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında; dava konusu taşınmaz bölümüne ilişkin dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının temin edilerek mahallinde yeniden keşif yapılması ve yöntemince zilyetlik araştırılması yapılması hususlarına işaret edilmesine rağmen, 1985 ve 1992 tarihlerine ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından temin edilerek jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden rapor alınmış ancak bu rapor, taşınmaz bölümlerinin evveliyatını, kullanım süresini, niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığını açıklamaktan uzak ve yetersiz rapor olmasına ve 1985 tarihli hava fotoğrafında, taşınmaz bölümünün üzerinde ekili dikili zirai ürünün bulunmadığı, taşınmazın tamamına yakınının açıklık ve boş arazi ile tarım uygulamasının olduğu ve taşınmaz üzerinde az sayıda meyve ağaçlarının bulunduğu; 1992 tarihli hava fotoğrafında ise farklı olarak, taşınmaz üzerinde ekili dikili zirai ürün bulunduğunun gözlemlendiğinin belirtilmesiyle yetinilmesine rağmen, belirtilen tarihler arasında başka uçuşun olup olmadığı Harita Genel Müdürlüğünden sorulup varsa hava fotoğrafları temin edilip yeniden belirtilen hususları karşılayan denetime elverişli rapor alınmamış, bozma öncesi keşif mahallinde alınan ağırlıklı beyanlarda, taşınmaz bölümünün evveliyatında asıl dosya davacıları Teoman ve Bediha’nın murisi Ahmet Yılmaz’ın zilyetliğinde olduğu ve tarla olarak zaman zaman kendisi bazı zamanlarda ise kiraya vermek suretiyle kullanıldığını, 1989 yılında ölümüyle de mirasçıları olan davacılara kaldığı ve onların zilyetliğinde olduğu belirtilmiş, bozma sonrası keşif mahallinde alınan beyanlarda ise, çekişmeli taşınmaz bölümünün 25-30 yıldan beri birleşen dosya davacısı … tarafından kullanıldığını, üzerindeki zeytin ağaçlarının 8-10 yıl önce bu davacı tarafından dikildiği beyan edilmiş olup, beyanlar arasında çelişki oluştuğu halde çelişki giderilmemiş, taşınmaz bölümünün niteliğini belirlemekten uzak, soyut nitelikteki ziraatçi bilirkişisi raporu ile tanık ve yerel bilirkişilerin soyut ve çelişen beyanları hükme esas alınmış, böylelikle bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava konusu taşınmazın dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü’nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulduktan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, üç kişilik uzman ziraat mühendisi bilirkişi heyeti, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümünün öncesinin kime ait olduğunu, kimden intikal ettiğini ve ne şekilde kullanıldığını, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp hangi tarihte bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında doğacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini, kullanım durumunu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihya edilip edilmediği hususlarında önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde tarımsal niteliğini açıklayan, taşınmaz bölümünün komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisinden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ile dosya arasında bulunan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle incelenmesi yaptırılarak, taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliklerini, taşınmaz bölümünde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmaz bölümü üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilecek bilirkişi rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanları yapılmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.06.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.