Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2019/1826 E. 2019/4071 K. 29.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1826
KARAR NO : 2019/4071
KARAR TARİHİ : 29.05.2019

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … İlçesi, … Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 102 ada 26 parsel sayılı 7.384,86 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilerek … adına tespit edilmiş, komisyon kararı neticesinde de adı geçen adına tespit edilmiştir. Davacı … satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, davacı … tapu kaydına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında davacı …, tapu kayıt malikleri arasında yapılan taksimle taşınmazın babası …’e kaldığını ileri sürmüştür. … ise satın almaya dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece davaların birleşterilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda davacı … ile katılan …’ın davalarının reddine, …’un ise davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın payları oranında davacı …’ın dayandığı tapu kaydı maliklerinin mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … mirasçısı … ile … mirasçıları … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz konusu taşınmazın davacı …’ın dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı toplanan diğer delillerle doğru olarak belirlenmiş olup, Mahkemenin buna ilişkin kabulünde isabetsizlik bulunmadığı gibi, davacı … ve …’ın dayandığı satış senedinin temyiz dışı 106/56 sayılı parsele ait olduğu da toplanıp delillerle belirlenmiş olduğundan buna ilişkin temyiz itirazları ile davalı … mirasçıları tarafından tespite karşı dava açılmadığına göre adı geçenlerin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Kadastro tespiti, davacı …’ın murisi … ile, diğer davacılar … ve …’ın da murisleri olan tespit maliki … arasında yapılan trampaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak … adına yapılmıştır. Davacılardan …, iskan yolu ile babası … ve paydaşları adına oluşan tapu kaydına ve taksime dayanarak taşınmazın … mirasçıları adına tescilini isteyerek dava açmış olup, davalı taraf da taşınmazın öncesinin …’e ait oldğunu kabul ettiğine göre taşınmazın öncesinin tapu kayıt malikleri arasındaki paylaşma sonucu davacı …’ın miras bırakanı …’e ait olduğunun kabulü gerekir. Dinlenen yerel bilirkişiler ve tanıklar beyanlarında davacı … ve …’ın taşınmazı …’ten satın aldıklarını ve kadastro tespit tarihi olan 2008 yılına kadar 20 yılı aşkın süre ile … ’un zilyet olduğunu belirtmişlerse de, sözü edilen davacılar yargılamanın tüm aşamalarında taşınmazı 1975 yılında …’tan satın aldıklarını savunduklarına ve dayanakları senedin de yukarıda da değinildiği gibi 106 ada 56 sayılı parsele ait olduğu, …’in senet tarihinden önce 1961 yılında ölmüş olduğu anlaşıldığına göre; taşınmazın, …’in satışı ile davacı … ve …’a geçtiğinin kabulü mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık; taşınmazın … ile tespit maliki … arasındaki bir trampaya konu edilip edilmediği; edilmiş ise tarihi, çekişmeli taşınmaza karşılık …’e hangi taşınmazın verildiği, verilen bu taşınmazın akıbetinin ne olduğu; böyle bir trampa var ise … ve …’ın taşınmazdaki zilyetliğinin … terekesi adına mı sürdürüldüğü, … terekesinin paylaşılıp paylaşılmadığı; buna göre davalı taraf yararına 3402 sayılı Kanun’un 13/B-b madde koşullarının oluşup, oluşmadığı; trampanın, başka bir deyişle 13/B-b deki koşulların varlığının kanıtlanamaması halinde ise tapu maliki …’in ölüm tarihi göz önüne alındığında, temyiz eden …’un murisi davacı … yararına (talebi ile bağlı kalınmak suretiyle) tespit günü itibari ile yürürlükte olan şekli ile 3402 sayılı Kanun’un 13/b-c maddesinde öngörülen zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. Ne var ki, Mahkemece yerel bilirkişi ve tanıklardan bu hususlara açıklık getirecek şekilde beyan alınmamış, davalı taraftan da trampaya ilişkin delilleri sorulup saptanmamış olduğundan yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de müşterek mülkiyet hükümlerine tabi tapu kaydında müşterek malik olan Senem’in mirasçıları tarafından açılmış bir dava olmadığı halde adı geçenlere “Senem” adına kayıtlı tapu kaydından da pay verilecek şekilde hüküm kurulması da isabetsiz olup, davacı … ile davalı (… mirasçıları) … ve …’un temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.