YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1618
KARAR NO : 2021/5431
KARAR TARİHİ : 17.06.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, … İlçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan 102 ada 34 parsel sayılı 9.828,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satış nedeniyle … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve babası tarafından mirasçılardan satın alındığı iddiasına dayanarak tapu kaydının iptali ve adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 09.12.2012 tarih 2012/9574 Esas, 2012/10194 Karar sayılı ilamı ile taraf teşkilinin sağlanması gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı …, çekişmeli taşınmazın kök muris …’a ait olduğu, taşınmazın … … mirasçıları arasında taksim edildiğini ve diğer mirasçıların paylarını babası …’a sattığını bildirerek çekişmeli taşınmazın adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece davacının davayı kendi adına açtığı, babasının taşınmazı satın aldığını iddia ettiğinden tüm mirasçıların birlikte dava açması ya da terekeye temsilci atanması gerektiği ancak davacının babası …’nin diğer mirasçısı olan … …’nin davalı olarak davada yer alması nedeni ile ortak terekeye mümessil tayin edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç, yapılan araştırma ve inceleme karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı taşınmazın kendi adına tescilini talep etmekte olup babası … terekesine döndürülmesi yönünde bir talebi olmadığından diğer mirasçının muvafakatinin alınması ya da terekeye temsilci atanması gerekmemektedir. Bundan dolayı mahkemenin ret gerekçesi yerinde değildir. Ancak davacı taşınmazın kök murisi … …’den geldiğini, babası …’nin diğer mirasçıların payını satın aldığını ve babasından da kendisine geçtiğini ileri sürmesine ve davacının 2003 yılında ölen babası …’ın, davacı dışında başka mirasçısının da bulunduğu anlaşılmasına rağmen, dava konusu taşınmazın babasından davacıya ne şekilde intikal ettiği, davacının hangi hukuksal nedene dayalı olarak (taksim, bağış, satış vs.) kendi adına tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğunu açıklanmadığı gibi, bunun sonucu olarak da, davacının dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmadan hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Ayrıca, dava gayrimenkule ilişkin olmasına rağmen taraf tanıkları duruşmada dinlenmiştir. Bunun yanı sıra, duruşmada dinlenen tanık beyanları soyut ve çekişmeli taşınmazın davacının babası tarafından satın alınıp alınmadığı hususlarını açıklamaya yetersizdir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacının tek başına dava açma hususunda aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla, çekişmeli taşınmazın babasından kendisine ne şekilde kaldığı, hangi hukuksal nedene dayanarak (taksim, bağış, satış vs.) adına müstakilen tescil talebinde bulunduğu davacıdan sorularak açıklattırılmalı; davacıya bu yöndeki iddiasını ispat açısından imkan tanınmalı; bu şekilde davacının aktif dava ehliyeti bulunduğu sonucuna varılması halinde taşınmazın bulunduğu yerde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın maliki olan kök muris … tarafından ölümünden önce tespit maliki …’e satılıp satılmadığı, satılmamamış ise kök murisin terekesinin murisin ölüm tarihinden sonra tüm mirasçıların katılımı ile yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise taşınmazın kime ya da kimlere isabet ettiği, bu taksimden sonra taşınmazın davacının babası … tarafından diğer mirasçılardan satın alınıp alınmadığı, çekişmeli taşınmazın kim tarafından, ne şekilde, kim adına ve hangi sıfatla, ne zamandan beri kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.