YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1397
KARAR NO : 2021/1193
KARAR TARİHİ : 15.02.2021
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Fethiye İlçesinde 1995 yılında yapılan kullanım kadastrosu sonucunda, … Köyü çalışma alanında bulunan 1770 parsel sayılı 3.956,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın … ‘ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak, ev ve tarla vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare taşınmazda 2010 yılında 3402 sayılı Yasa’ya 5831 sayılı Yasa’nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde kapsamında yapılan kullanıcı güncelleme çalışması sonucunda taşınmaz önce 2145 ve 2146 parsel sayılı taşınmazlara ifraz görmüş, bu taşınmazların tekrar ifraz edilmesi suretiyle de 4738, 4739, 4740 ve 4741 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuştur. Güncelleme çalışmasıyla oluşan 4738 parsel sayılı 1.966,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın beyanlar hanesine, taşınmazın … ve …’ın fiili kullanımında bulunduğu, 4740 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine ise …’ın fiili kullanımında bulunduğuna yönelik şerh verilmiştir. Davacı …, çekişmeli 4738 ve 4740 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 1770 parsel sayılı taşınmazı, davalıların murisi …’tan 03.04.2000 tarihli noter senedi ile satın alarak kullandığını ileri sürerek, taşınmazlarda lehine ayrı ayrı kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen davanın reddine ilişkin hüküm, davacı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17.04.2017 tarih, 2015/12536 Esas, 2017/2501 Karar sayılı ilamıyla “Davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek-4/1. maddesi uyarınca hakkında kullanım kadastrosu yapılan ve tutanağı kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine yazılı şerhin iptali ve davacı lehine kullanım şerhi verilmesi istemine ilişkin olduğu, bu nitelikteki davaların 6100 sayılı HMK’nın 4/1-c maddesinde yer alan zilyetliğin korunmasına ilişkin davalardan olmadığı gibi, şerhte yer alan isimdeki yazım hatalarının düzeltilmesine ilişkin taleplerden farklı olarak, kayıt maliki Hazine’ ye ve lehine kullanım şerhi verilen kişilere karşı açılıp ileri sürülen iddianın ispat yükümlülüğünü içerdiğinden çekişmesiz yargı işi olmadığı, davanın 6100 sayılı Yasa’nın yürürlük gününden sonra açılmış olması nedeniyle davaya bakmak görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği belirtilerek, Mahkemece, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerektiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yargılamaya devamla hüküm tesisinin isabetsizliğine” değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın görev nedeniyle usulden reddine, 6100 sayılı HMK’nın 20/1. maddesi uyarınca, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin müracaatı halinde dosyanın görevli ve yetkili Fethiye Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına,
karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.