Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2019/1315 E. 2021/4357 K. 26.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1315
KARAR NO : 2021/4357
KARAR TARİHİ : 26.05.2021

AHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 26.05.2021 gün ve saatte temyiz eden … vekili Avukat … ile aleyhine temyiz istenilen … vekili Avukat … geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sonucu, … İlçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan 197 parsel sayılı taşınmazın hükmen ifrazı ile oluşan 28335 ada 311 parsel sayılı 36.076,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, payları oranında … ve müşterekleri adına tescil edilmiştir. Davacı …, murisi…’ın, 03.11.1966 tarihli akit tablosu ile, davalıların murisi …’ten paylarını satın aldığı iddiasına dayanarak, taşınmazın tapu kaydındaki … hissesinin iptali ile murisi… mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında, muris…’ın davacı dışındaki mirasçıları davaya muvaffakat ettiklerini bildirmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı … …, dava dilekçesiyle, dava konusu taşınmazın murisi tarafından satın alındığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davacı yanın dayandığı akit tablosunun … Köyü 250 ile 269 parsel numaralı taşınmazlara ilişkin olduğu, bu taşınmazların … Kadastro Mahkemesi’nin 1987/274 Karar sayılı ilamı ile hükmen tescil edildiği, dava konusu taşınmazın ise … Köyü 195 ile 197 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan tapu kayıtlarının miktar fazlası olarak tespit edilen yer olup … Kadastro Mahkemesi’nin 2011/654 Esas, 2012/37 Karar sayılı kesinleşen ilamıyla tapuya tescil edildiği, dolayısıyla davacının dayandığı 03/11/1966 tarihli akit tablosunun dava konusu taşınmazla bir ilgisinin bulunmadığı, akit tablosunun 250 ve 269 parsellerle ilgili olup, bu tapuların dayanağı olan çap miktarı ile sınırlı olduğu, taşınmazı 03/11/1966 tarihli akit tablosu ile devreden maliklerin, miktar fazlası olarak zilyetlik yoluyla edindikleri yerlerin akit tablosunun konusu olmadığı, başka bir ifadeyle uygulanan kök tapu kaydındaki yerin satılması durumunda bu kök tapu kaydının uygulandığı tüm taşınmazlardaki miktar fazlası kısımlarında satıldığından bahsedilmesinin mümkün olmadığı, akit tablosunun ancak satış tarihindeki miktarla sınırlı olduğu, dava konusu yerin ise akit tablosu ile doğrudan ilgisi olmayan, miktar fazlası olarak tescil edilen bir yer olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmaza ait tespit tutanağı ve dava dosyası getirtilmemiş: mahallinde yapılan keşifte dava konusu taşınmazın dayanılan kayıt kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmemiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK’nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği, yargılama sırasında, muris…’ ın diğer mirasçılarının muvafakatleri de dosyaya sunulduğuna göre, Kadastro Kanununu 40/2. maddesinde yer alan, “Kadastro tespiti kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası adına yapılmış ve kesinleşmemiş ise, kadastro sonucunu beklemeleri, ilgililere tebliğ olunur; ancak ilgililer kadastro sonunda hasıl olacak kesin durumu kabul edeceklerini noterde düzenlenmiş bir belge ile veya tapu sicil müdürü huzurunda tespit olunacak ifadeleri ile beyan ederek, aktin veya tescilin yapılmasını isterlerse, bu işlemler tapu sicil müdürlüğünde yapılır ve keyfiyet derhal kadastro müdürlüğüne, dava açılmış ise kadastro mahkemesine bildirilir.” hükmü uyarınca koşullarının bulunması halinde tespitten sonraki temliklere değer verileceği göz önüne alınmak suretiyle Mahkemece, davacının murisi…’ ın, çekişmeli payları itirazlı olarak davalıların murisinden satın aldığı, bu payların kadastro çalışmalarında 250 ila 269 parseller olarak tespit gördüğü ve … Kadastro Mahkemesi’nin 2011/654 Esas, 2012/32 Karar sayılı ilamıyla 28335 ada 311 parsel sayılı taşınmazda miktar fazlası olarak davacı ve davalıların murisi adına paylı olarak tesciline karar verilerek tapuya yansıdığı gözetilerek; öncelikle dava konusu taşınmaza ait tespit tutanağı ile dayanılan akit tablosuna konu kaydın tüm tedavülleri ilgili yerlerden getirtildikten sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişinin katılımıyla keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın akit tablosuna konu kayıt kapsamında kalıp kalmadığı, taşınmazın kim tarafından hangi hukuki nedene dayalı olarak ve ne zamandan beri kullanıldığı hususları sorularak saptanmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece açıklanan hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, Yargıtay duruşması için belirlenen 3.050,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren temyiz eden tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.