Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/85 E. 2018/1037 K. 19.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/85
KARAR NO : 2018/1037
KARAR TARİHİ : 19.02.2018

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında Kesim Köyü çalışma alanında bulunan 193 ada 52 parsel sayılı 458,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle “tarla” vasfıyla … İncirbelen adına tespit edilmiş, …’in Kadastro Komisyonuna yaptığı itirazının kabulü, Hazinenin itirazının reddi üzerine, taşınmaz aynı vasıf ve yüzölçümü ile … adına tespit edilmiştir. Davacı …, dava konusu taşınmazın öncesinin dere yatağı niteliğinde olup zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini iddia ederek, taşınmazın … adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 193 ada 52 parsel sayılı taşınmazın dere yatağı niteliğinde olmadığı ve taşınmazda davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazın kadastro tespiti, Kadastro Kanunu’nun Geçici Ek-8. maddesi uyarınca yapıldığı halde, bölgede daha önce yapılan kadastro çalışmalarının hangi tarihte yapıldığı ve kadastro sırasında dava konusu taşınmazın hangi vasıfla tespit harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorulmamış; dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmazların kadastro tutanakları, varsa tespite dayanak belgeler ve kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının onaylı örnekleri getirtilmemiş; 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmazda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve taşınmazın kullanım durumunun ne olduğunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmamış; bu durumunun tespiti amacıyla hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; öncelikle, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede, tesis kadastro çalışmalarının hangi tarihte yapıldığı ve taşınmazın hangi vasıfla tespit harici bırakıldığı sorularak tespit edilmeli, dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmazların kadastro tutanakları, varsa tespite dayanak belgeler ve kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının onaylı örnekleri Tapu Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazın tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeolog bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, teknik bilirkişi ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazda imar – ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu bilirkişi ve tanık beyanları ile denetlenmeli; yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli; tespite aykırı sonuçlara ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri, komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa dayanaklarını oluşturan kayıtlarla denetlenmeli; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı; ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; jeolog bilirkişisinden dava konusu taşınmazın sınırında dere bulunduğu göz önünde bulundurularak, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, evveliyatının çay veya dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını açıklar nitelikte ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı … temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.