Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/5541 E. 2019/549 K. 01.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5541
KARAR NO : 2019/549
KARAR TARİHİ : 01.02.2019

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi Hazine, … ve … tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1995 yılında kesinleşen kullanım kadastrosu çalışmaları sonucu … Mahallesi çalışma alanında bulunan 171 ada 2 parsel sayılı 6.474,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve … oğlu … ’in kullanımında olduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. 2010 yılında 3402 sayılı Yasa’ya 5831 sayılı Yasa’nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde kapsamında yapılan kullanıcı güncelleme çalışması sonucunda 171 ada 2 parsel sayılı taşınmaz 171 ada 10 ve 11 parseller olarak iki parçaya ifraz edilmiş, 171 ada 11 parsel sayılı 3.291,61 metrekare yüzölçümündeki dava konusu taşınmaz, güncelleme tutanağının beyanlar hanesine; 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve … kızı …’ın kullanımında olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. …, 6292 sayılı Yasa kapsamında çekişmeli taşınmazı satın almış ve taşınmaz 11.06.2013 tarihinde tapuda adına kayden intikal ettirilmiştir. Davacı … ve müşterekleri, çekişmeli 171 ada 11 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kendi fiili kullanımlarında olduğu ve lehlerine zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile 31.03.2010 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 171 ada 11 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümü hakkında 3402 sayılı Kanun’un Ek-4. maddesine göre yapılan kadastro tespitinin iptaline, dava konusu olmayan (B) kısmı hakkında ise tespit gibi işlem yapılarak; “6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır. Fen bilirkişisi Mehmet Ünal’ın 08.06.2016 tarihli rapor ve ekindeki krokide (A) harfiyle gösterilen 100 metrekarelik bölüm 4 pay kabul edilerek; 1 payı Necati ve … kızı 15.08.1975 doğumlu … TC. nolu …, 1 payı … ve … kızı 15.04.1994 doğumlu … TC. nolu …, 1 payı … ve … oğlu 10.04.1997 doğumlu … TC. nolu …, 1 payı … ve … kızı 24.11.2003 doğumlu … TC. nolu … kullanımındadır, üzerindeki 8-10 yaşlarında 18 adet kiraz ağacı ve 9 adet şeftali ağacı aynı paylarla kendilerine aittir. Geri kalan ve aynı krokide (B) ile gösterilen 3.191,61 metrekarelik kısım İbrahim kızı … kullanımında olup, bu kısım üzerindeki meyve ağaçları kendisine aittir.” ibaresi tutanağın beyanlar hanesinde belirtilmek üzere parselin tespit gibi tarla vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; davalı Hazine vekili ile davalı … ve … tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 20.06.2018 tarih, 2017/2914 Esas, 2018/4052 Karar sayılı ilamı ile onanmış olup bu kez davalı Hazine vekili ile davalı … ve … tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dava, yargılama sırasında kullanım kadastrosu yapılarak tapuya tescil edilen ve 6292 sayılı Yasa uyarınca davalıya satılan taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yöneliktir. Mahkemece dava konusu taşınmazın bir bölümünün davacının fiili kullanımında bulunduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, bu nitelikteki davanın dinlenebilmesi için taşınmazın Hazinenin mülkiyetinde olması gerekir. 6292 sayılı Yasa gereğince satış yolu ile mülkiyeti başkasına devredilen taşınmaz hakkında Hazineye karşı tapuda kullanıcı şerhi verilmesi istemi ile açılan davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda dava konusu 171 ada 11 parsel sayılı taşınmaz yargılama sırasında 11.06.2013 tarihinde davalı …’a satılarak davalı adına tapu kaydı oluşmuştur. Her ne kadar önceki tarihli bozma ilamı ile çekişmeli taşınmaza ait tutanağın düzenlendiği tarihte çekişmeli taşınmaz davalı olduğundan tutanağın kesinleşmediğinin kabulü ile davaya bakmak görevinin Kadastro Mahkemesine ait olduğu bildirilmiş ise de, bu bozma ilamının görevli mahkemenin tayinine ilişkin olduğu, başka bir ifade ile bu bozma ilamı gereğince, Sulh Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesine aktarılması aşamasında çekişmeli taşınmazın davalı …’a satılması karşısında, davalı gerçek kişi adına tapu kaydı oluşmuş olması ve bu tapu kaydının ayakta bulunması nedeniyle bozma ilamının zilyetlik şerhine yönelik eldeki davayı dinlenebilir kılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece, şerh davasının dinlenilmesine olanak kalmadığı ve çekişmeli taşınmaz davalı …’a satılıp tapu kaydı oluştuğuna göre, çekişmeli 171 ada 11 parsel sayılı taşınmaz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekirken sehven onandığı anlaşılmakla davalıların karar düzeltme istemlerinin bu nedenle kabulü ile Dairemizin 20.06.2018 tarih, 2017/2914 Esas, 2018/4052 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.