Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/5132 E. 2021/2127 K. 08.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5132
KARAR NO : 2021/2127
KARAR TARİHİ : 08.03.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu,…k İlçesi…i Köyü çalışma alanında bulunan 121 ada 1 parsel sayılı 21.649,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kamu orta malı yaylak vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı … ve arkadaşları, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, verilen kesin süre içerisinde davacı tarafça keşif avansının mahkeme veznesine depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 6100 sayılı HMK’nın 324. maddesinde, taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olduğu, avans yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı ifade edilmiştir. Ancak, 6100 sayılı HMK’nın 324. maddesinin uygulanabilmesi için; dosyanın keşfe hazır hale getirilmesi gerektiği gibi, verilecek keşif ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişiler, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle, vasıta ücretinin ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgili tarafa makul ve belirli bir süre tanınması, tanınacak bu süre ile keşif günü arasında da bilirkişi ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, taşınmaz başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunması gerekmektedir. Somut olayda, hükme esas alınan keşif ara kararında “davacı taraflara 1.100 TL gider avansının yatırılması için muhtıra çıkartılmasına, (tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre verilmesine, yatırılmazsa keşif kararından vazgeçilmiş sayılacağının ihtarına)” denilerek kesin süre ve sonuçları belirtilmiş ise de, söz konusu ara kararda bilirkişiler için ödenmesi gereken ücret, mahkeme yasal yolluğu, mahalli bilirkişiler, vasıta ücreti ve yapılacak tebligatlarla ilgili giderler kalem kalem belirtilmemiştir. Bu haliyle, keşif ara kararının usulüne uygun ve kesin sürenin sonuçlarınının uygulanmasını gerektirecek nitelikte olduğundan söz edilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davacı tarafa, 6100 sayılı HMK’nın 324. maddesi uyarınca keşif giderlerini yatırması için yeniden yöntemine uygun şekilde, keşif gün ve saatinin de belirlendiği makul bir süre verilmeli ve ara kararı gereklerinin yerine getirilmesi durumunda mahallinde keşif yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, usulüne uygun şekilde oluşturulmayan ara kararına sonuç bağlanarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.