YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5113
KARAR NO : 2021/2948
KARAR TARİHİ : 29.03.2021
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davacının, 466 ada 7 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün, kendisinin de müşterek maliki olduğunu belirttiği 466 ada 10 sayılı parsele eklenmek suretiyle tescili istemiyle dava açtığı, müşterek mülkiyete tabi taşınmazlarda her bir paydaşın kendi payına yönelik tasarrufta bulunma yetkisi mevcut olmakla beraber, dava sonunda diğer paydaşların hukukunun da etkilenecek olması nedeniyle, davacı dışındaki diğer pay maliklerinin de davaya katılmalarının sağlanması gerektiği belirtilerek, öncelikle yargılama sırasında ölen davacı …’un mirasçılarına, 466 ada 7 parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşlarının usulüne uygun şekilde eldeki davaya katılımlarını sağlamaları için süre ve imkan tanınması, bundan sonra esasa girilip, sonucuna göre hüküm kurulması gereğine ve ayrıca davacı …’un yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları kendilerini vekille temsil ettirdikleri halde karar başlığında tüm mirasçıların isimlerinin gösterilmemesinin ve davacının taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümü hakkında açılmış bir davası olmadığı halde bu bölüm yönünden de karar verilmesinin ve yine davacının 466 ada 10 sayılı parselde 1/4 payı olduğu halde talep aşılarak davaya konu (B) bölümünün tamamının davacının mirasçıları adına tesciline karar verilmesinin isabetsizliğine” değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından açılan davanın ve asli müdahillerin taleplerinin kabulüne, dava konusu, 466 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişi … Ataç’ın 05.06.2015 tarihli raporuna ekli krokisinde (7B) ile gösterilen 1.019,87 metrekarelik alanın adanın son parsel numarası verilmek suretiyle Salih ve … oğlu, 03.03.1949 doğumlu, 28961326434 T.C: kimlik nolu …, … ve Havva oğlu, 01.07.1934 doğumlu, 28970326142 T.C: kimlik nolu İzzet Çukur, … ve Havva oğlu, 08.02.1922 doğumlu, 28919327810 T.C: kimlik nolu …’un vefatları ve kadastro tespit tutanaklarındaki payları göz önünde bulundurularak mirasları 5376 pay kabul edilmek suretiyle payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna ekli krokide (7B) ile gösterilen taşınmaz bölümünde, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Keşif sonrası dosyaya sunulan … mühendisi bilirkişi raporunda, davacı tarafından adına tescili istenilen taşınmaz bölümü üzerindeki fındık ağaçlarının 10 yaşında olduğu belirtilmiş olup, taşınmaz bölümü üzerinde yürütülen başkaca bir tarımsal faaliyetten söz edilmemiştir. Öte yandan dosya kapsamında bulunan taşınmaz bölümüne ait fotoğraflardan, taşınmaz bölümü üzerindeki ağaçların bakımsız olduğu ve alt temizliğinin de yapılmadığı gözlenmekte olup, bu haliyle davacıların, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde kazandırmayı sağlayacak nitelikte ekonomik amacına uygun zilyetliklerinin bulunmadığı ve lehlerine iktisap koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümünde, davacı taraf lehine, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucunda yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.