Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/4954 E. 2018/8478 K. 27.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4954
KARAR NO : 2018/8478
KARAR TARİHİ : 27.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi … vd. tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Tesis kadastrosu sonucunda Arıtaş Köyü çalışma alanında bulunan 2517, 2519 ve 2521 parsel sayılı 19700, 9700 ve 26600 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar sırasıyla … ve … adlarına 17.06.1980 tarihinde tescil edilmiş, bilahare 2014 yılında uygulama kadastrosu ile 408 ada 6, 4 ve 3 parsel ve 20.959.05, 8.816.47 ve 27.084,90 metrekare yüzölçümlü olarak tapuya tescil edilmiştir. Davacılar … ve …, uygulama kadastrosu işlemlerinin usulüne uygun yapılmadığını belirterek çekişmeli taşınmazların belirli bölümlerinin adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle reddine karar verilmiş; davacılar vekili tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 01.12.2017 tarih 2015/19436 Esas, 2017/8385 Karar sayılı ilamı ile onanmış olup, bu kez davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Mahkemece; 3402 sayılı … Kanunu’nun 12. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Davacılar … ve … 02.06.2014 tarihinde harçlandırdıkları dava dilekçeleri ile kendilerine ait taşınmazın parsel numarasını bildirmemişlerse de, açıkça uygulama kadastrosunun usulüne uygun yapılmaması sebebiyle kendilerine ait bir bölümün davalılara ait taşınmazlarda kaldığı iddiasında bulunmuş, bu bölümlerin tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmişlerdir. Dosya arasında bulunan tapu kayıtlarından çekişmeli taşınmazlarda 27.01.2014 tarihinde kesinleşen uygulama kadastrosu yapıldığı görülmektedir. Mahkemece keşif icra edilmeksizin davanın … öncesi nedenlerden kaynaklandığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; iddianın ileri sürülüş biçimi karşısında, mahkemece keşif yapılarak davacıların dava konusu ettikleri yerlerin belirlenmesi, bu belirleme yapıldıktan sonra bu bölümlerin davalılara ait tapu kaydı kapsamında kalmasının uygulama kadastrosu sırasında yapılan bir hatadan kaynaklanıp kaynaklanmadığının araştırılması, uygulama kadastrosundan kaynaklanan bir uyuşmazlığın bulunduğunun saptanması halinde davanın uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu kabul edilerek mahkemece işin esasına girilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi, uyuşmazlığın uygulama kadastrosundan kaynaklanmadığının, mülkiyete yönelik olduğunun saptanması halinde ise çekişmeli taşınmazlara ilişkin 3402 sayılı … Kanunu’nun 12. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile uyuşmazlığın niteliği kesin olarak belirlenmeksizin yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu nedenle bozulması gerekirken sehven onandığı anlaşılmakla davacılar vekilinin karar düzeltme istemlerinin bu nedenle kabulü ile Dairemizin 01.12.2017 tarih 2015/19436 Esas, 2017/8385 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı karar düzeltme ve temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 27.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.