YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4752
KARAR NO : 2021/2163
KARAR TARİHİ : 09.03.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davanın, 3402 sayılı Yasa’nın Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında paftasında yol olarak bırakılan bölüme ilişkin olduğu, bu tür davalarda, çekişmeli taşınmazın öncesi 2/B parseli olarak Hazine adına tapuda kayıtlı bulunduğu için, taşınmazın öncelikle Hazine adına tescili ile beyanlar hanesine kullanıcı ve/veya muhdesat şerhi verilmesi gerektiği halde, Mahkemece bu husus göz ardı edilerek, çekişmeli taşınmaz bölümünün davacı adına kayıtlı bulunan 1902 ada 1 parsele eklenmesi suretiyle Hazine’nin 6292 sayılı Yasa gereğince satış imkanı da bertaraf edilecek şekilde karar verilmiş olmasının isabetsizliğine” değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu parselin bilirkişi kroki ve raporuna göre 465,53 metrekare olarak davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine bu yerin davacı …’ ın kullanımında olduğunun yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davacı adına kayıtlı 1902 ada 1 parsel sayılı 185,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ile hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 279,98 metrekare yüzölçümündeki bölümün, davacının fiili kullanımında olduğu kabul edilerek, bir bütün halinde 465,53 metrekare yüzölçümüyle Hazine adına tescili ile bu bölümde davacı lehine kullanım şerhi verilmesine karar verilmiştir. Kural olarak bozma ilamına uyulmakla lehine bozma yapılan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşmakla mahkemece bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak karar verilmesi gerekir. Ancak maddi hataya dayalı bozma ilamı bunun istisnasıdır.
Kullanım kadastrosu sırasında, 1902 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman dışına çıkarıldığı, taşınmazın Mecit Demir’in kullanımında olduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiş ve bilahare dava tarihinden önce davacı …, şerh sahibinden aldığı muvafakatnameye dayanarak 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazı kayden satın almıştır. Davacı …, kadastro sırasında 1902 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 500,00 metrekare olarak tespit edilmesi gerekirken, 185,55 metrekare yüzölçümüyle tespit edildiğini, taşınmazın sınırında bulunan ve haritasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümünün yol olmayıp, taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu ileri sürerek nizalı bölümde lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Kullanım kadastrosu sırasında hakkında tutanak düzenlenmeyen, başka bir ifade ile kullanım kadastrosuna tabi tutulmayan taşınmazlarla ilgili davanın dinlenebilmesi için, idareye başvurularak taşınmazda kullanım kadastrosu çalışması yapılmasının sağlanması gerekir. Somut olayda davanın, hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmeyen ve yol olarak haritasında gösterilen taşınmazın, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin, idare yerine geçerek kullanım kadastrosu yapması mümkün bulunmadığına ve taşınmazın öncesi orman olduğuna göre, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün, 1902 ada 1 parsel sayılı kullanım kadastrosu parseli içerisinde tespit edildiği zannıyla, taraflar lehine usuli müktesep hak oluşturmayacağına göre maddi hataya dayalı önceki tarihli bozma ilamına uyulmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.