Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/4179 E. 2021/2920 K. 29.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4179
KARAR NO : 2021/2920
KARAR TARİHİ : 29.03.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …, Borçka İlçesi Demirciler Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, irsen intikal, taksim, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır. Kadastro Mahkemesince verilen, davanın reddine ilişkin önceki hükmün, Dairemizin 26.10.2015 tarih ve 2015/355 Esas, 2015/12547 Karar sayılı ilamı ile; “Taşınmaz başında yapılan keşif sonucu dosyaya ibraz edilen teknik bilirkişi raporunda da, dava konusu olan (A), (B), (C), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen yerin kadastro çalışmalarında hakkında tutanak düzenlenmeyerek yol olarak tespit harici bırakıldığı anlaşılmakla, 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 25. maddesine göre, Kadastro Mahkemesinin görevi, hakkında tutanak düzenlenen taşınmazlarla sınırlı olup, tutanak düzenlenmeyen yerler hakkında açılacak davalar genel mahkemelerin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine” değinilerek bozulması üzerine, görevsizlik kararı verilerek dava dosyası Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 174 ada 103 parsel sayılı taşınmazın 11.04.2013 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 79,98 metrekarelik taşınmazın, bulunduğu adadaki son parsel numarası verilmek sureti ile üzerindeki 1 katlı kargir bina ile birlikte tapuya kayıt ve tesciline, aynı tarihli raporda (B) harfi ile gösterilen 16,84 metrekare, (C) harfi ile gösterilen 165,34 metrekare, (D) harfi ile gösterilen 207,26 metrekare ve (E) harfi ile gösterilen 60,43 metrekare yüzölçümlü yerlerle ilgili olarak davacı … lehine zilyetliğin tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (B), (C ), (D) ve (E) harfiyle gösterilen ve yol boşluğu olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümleri ile aynı bilirkişi raporunda 174 ada 103 parsel sayılı taşınmazın (A) harfiyle gösterilen kısmı üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmadığı gibi, varılan sonuçta dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; davacı, 2011 yılında bölgede yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol boşluğu olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin dedesinden babasına, babasından da taksimen kendisine intikal ettiğini, dava konusu taşınmaz bölümleri hakkında tapu kaydı ve Borçka Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1968/68 Esas sayılı kararının bulunduğunu ileri sürerek dava açmış; davalı Hazine, taşınmaz bölümlerinin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ve davacının zilyetliğinin bulunmadığını; davalı … ise, taşınmaz bölümlerinin kamulaştırma planı kapsamında Borçka Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1970/359 Esas, 1970/356 Karar sayılı dosyası ile kamulaştırıldığını ve dava konusu taşınmazlar hakkında kamulaştırma ile oluşan 11.06.1970 tarih ve 38 sıralı tapu kaydının bulunduğunu savunmuştur. Ne var ki Mahkemece, dava tescil davası olmasına rağmen davacıya, ilgili kamu tüzel kişisi sıfatıyla yasal hasım konumunda bulunan belediye başkanlığı veya köy tüzel kişiliğine davayı yöneltmek suretiyle taraf teşkilini sağlaması için süre ve imkan tanınmamış; davacıdan, dava dilekçesine ekli olarak sunduğu tapu kayıtlarından hangisine dayandığı sorulmamış; tarafların dayandıkları tapu kayıtları ilk tesisinden itibaren tedavülleriyle birlikte getirtilmemiş ve revizyon görüp görmedikleri belirlenmemiş; tarafların dayandıkları mahkeme dosyaları getirtilmemiş ve yapılan keşif sırasında taraflarıca dayanılan tapu kayıtları ve mahkeme dosyalarına ekli belgeler zemine uygulanmamıştır. Öte yandan, ziraatçi bilirkişi raporunda, taşınmazın bölümünün ne şekilde imar ve ihya edildiği ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı maddi olaylara dayalı olarak belirlenmemiş; jeolog bilirkişi raporunda, taşınmazın İçkale Deresi’nin aktif alanında kalıp kalmadığı açıklanmamış ve fen bilirkişi raporunda, kamulaştırma paftası ile dava konusu taşınmaz bölümleri çakıştırılarak kroki de gösterilmediği gibi, TMK’ nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince tescil davalarında yapılması gereken yasal ilanlar da yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacıya, davasını ilgili köy tüzel kişiliği veya belediye başkanlığına yöneltmek suretiyle taraf teşkilini sağlaması için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilindeki eksikliğin giderilmesinden sonra davacıdan, dava dilekçesine ekli olarak sunduğu tapu kayıtlarından hangisine dayandığı husunda açıklama yapması istenilmeli, dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma belgeleri ve kamulaştırma haritaları Karayolları Genel Müdürlüğünden ve yukarıda anılan mahkeme dosyaları ilgili mahkemelerden getirtilmeli, tarafların dayandıkları tapu kayıtlarının oluşumuna ilişkin varsa tescil dosyası (dosya yoksa tescil ilamı) ve dayanağı tescil haritası celp edilmeli, tarafların dayandıkları tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir şekilde ayrıntılı kayıtlar (eksiksiz ve tedavülleri birbiriyle bağlantılı olacak ve bilgisayar ya da daktilo ile yazılı şekilde) ile varsa kroki ve haritalarının onaylı örnekleri getirtilerek tapu kayıtlarının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği Kadastro Müdürlüğü ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulup saptanmalı, varsa revizyon gördükleri parsellere ait onaylı tutanak örnekleri, tutanakları kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları ve komşu parsellerin tutanak örnekleri ve varsa dayanakları getirtilmek suretiyle dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen, inşaat, jeoloji ve 3 … mühendisi bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında tarafların dayandığı tapu kayıtları varsa haritası ile anılan mahkeme dosyaları zemine uygulanarak kapsamları belirlenmeli, tapu kayıtlarının haritası yoksa tapu kayıtları tesisinden itibaren tedavülleriyle birlikte sınırları mahalli bilirkişilere tek tek okunup zeminde göstertilmek suretiyle uygulanmalı, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tesbiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, tarafların dayandığı tapu kayıtları ile mahkeme dosyalarının çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı tereddütsüz olarak belirlenmeli; ayrıca mahalli bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, taşınmazların aktif yol olarak kullanılıp kullanılmadığı, … tarafından kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı, taşınmazların dere yatağı niteliğinde olup olmadığı ve sınırında bulunan derenin yatak değiştirip değiştirmediği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tespitine esas tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu belirlenmeli, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden, kadastro paftası ve yol nedeniyle yapılan kamulaştırmaya ilişkin kamulaştırma haritası ölçekleri eşitlenip çakıştırılmak suretiyle uygulama yapılması istenilmeli ve mahalli bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar ile dayanak mahkeme dosyaları ve tapu kayıtlarının kapsadığı beyan olunan bölüm, haritasında farklı renklerle işaretlettirilerek, uygulanan kayıtların kapsadığı alanı gösterir, keşfi izlemeye ve denetlemeye elverişli ve çakıştırmalı harita düzenlettirilmeli ve varsa tarafların dayandığı tapu kayıtlarının revizyon gördüğü parseller de göz önüne alınarak tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmaz bölümlerini kapsayıp kapsamadığı net olarak tayin edilmeli ve fen bilirkişi krokisinde taşınmazın sınırından geçen derenin göstertilmesi istenilmeli; inşaat mühendisi bilirkişisinden, taşınmaz üzerindeki dükkanın ne zaman yapıldığı hususunda rapor alınmalı ve böylelikle bina yaşı tespit edilmeli; jeolog bilikişi ve … mühendisleri bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazın hangi bölümünde hangi bitki örtüsünün hakim olduğunu, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, dere yatağı niteliğinde olup olmadığını veya dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında değilse derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak, taşınmazı tüm yönleriyle gösterecek şekilde çektirilecek fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli; tanık ve mahalli bilirkişi ifadeleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmeli; TMK’ nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenilmeli ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulmalı, bundan sonra tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümü, yol boşluğu olarak tescil harici bırakılan alanda kalmasına rağmen, bu bölümle ilgili olarak dava konusu olmayan 174 ada 103 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek davacı adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.