Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/3975 E. 2019/967 K. 13.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3975
KARAR NO : 2019/967
KARAR TARİHİ : 13.02.2019

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Çekişmeli 103 ada 1 ve 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin Yargıtay bozma ilamında özetle; “yerel bilirkişi sözlerinin soyut ve uzman bilirkişi raporunun yetersiz olduğu belirtilerek davacı tarafın tutunduğu tapu kayıtlarının ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte açıkta pay kalmayacak ve tüm maliklerini gösterecek şekilde varsa haritasıyla getirtilmesi, vergi kaydına dayanan davacı tarafın tapu kayıt ve vergi kayıt maliki ya da malikleri ile akdi, irsi ilişkisinin saptanması, akdi ilişkiye dayanıldığı takdirde ilgiliden bu konudaki delillerinin sorulup saptanması, dayanılan kayıtların dava dışı başka taşınmaz ya da taşınmazlara revizyon görüp görmediğinin araştırılması, bundan sonra yerel ve uzman bilirkişi, tutanak bilirkişilerinin tümü, tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde taşınmazlar başında yeniden keşif yapılması, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kayıtları ile vergi kaydının yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle ayrı ayrı yerine uygulanması, kapsamlarının belirlenmesi, kayıt kapsamı dışında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümleri yönünden yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılması”, çekişmeli 107 ada 1 ve 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin Yargıtay bozma ilamında ise özetle; “taşınmazların malik hanelerinin açık bırakılmak suretiyle tespit edildiği, buna neden olarak Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/59 Esas sayılı dava dosyası dayanak gösterildiği belirlendiğine göre sözü edilen dava dosyasının yerinden getirtilerek incelenmesi, sözü edilen davanın tespit gününden önce açılıp açılmadığı, davanın derdest olup olmadığı, hükme bağlanıp bağlanmadığı, hükme bağlanmış ise kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi, davanın genel mahkemede görülmekte olduğu tespit gününden önce açıldığı ve derdest olduğu saptandığı takdirde sözü edilen davanın kadastro mahkemesine görevsizlik kararı ile aktarılmasının sağlanması, hükme bağlanmış ise, hükmün kesinleşip kesinleşmediğinin ve kesinleşmiş ise, dava dosyası getirtilerek kesinleşen hükmün kapsamının belirlenmesi, kapsamı ile sınırlı olarak malik hanesinin doldurulacağının düşünülmesi” gereklerine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulduktan ve dava dosyaları birleştirildikten sonra yapılan yargılama sonunda Hazinenin davasının reddine, dava konusu 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, tarla vasfı ile 707.080,95 metrekare olarak, 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfı ile 214.436,60 metrekare olarak, 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfı ile 236.528,33 metrekare olarak ve 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfı ile 162.098,23 metrekare olarak tamamı 2304 pay kabul edilerek 864 payın … kızı … adına, 100’er payın … çocukları …, … ve … adına, 75 payın … kızı … adına, 45’er payın … çocukları …, … , …, … ve …, 20’şer payın … çocukları …, …, … , … , …, … , 180’er payın … çocukları … , …, …, … adlarına tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 13.02.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.