Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/3963 E. 2018/7178 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3963
KARAR NO : 2018/7178
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek; önceki keşifte yer alan mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile teknik fen bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif icra etmek suretiyle yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanıklardan taşınmazın öncesi, kimden kime intikal ettiği, taşınmazın dahil olduğu terekenin taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise ne zaman yapıldığı ve taşınmazın kime isabet ettiği, zilyetliğin taksimde isabet eden kişiye devredilip edilmediği, davalının dayandığı 16.09.1999 tarihli senetteki bilgiler okunarak taşınmaza uyup uymadığı, taşınmazın kim tarafından hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığı, … tespit tarihine kadar davalı lehine, kendisine devir yaptığını iddia ettiği ……’nın zilyetliği de dahil olmak üzere, 3402 sayılı … Kanunu’nun 14. maddesinin koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, fen bilirkişisinden kayıt uygulamasını gösterir keşfi takibe elverişli rapor alınması, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, davalı adına kayıtlı çekişmeli 117 ada 28 parsel sayılı taşınmazdan 15.04.2015 tarihli fen bilirkişi raporundaki krokide mavi çizgi ile sınırlandırılmış 454,80 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile, … Noterliği’nin 17.10.2012 tarih ve 1239 yevmiye numaralı mirasçılık belgesindeki miras payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3. maddesi “mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak” yazılmasını zorunlu kıldığı gibi; bu zorunluluk, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 ve 298. maddelerinin de amir hükmüdür. Adil yargılanma hakkının garantileri arasında yer alan “aleni yargılanma ilkesi” ve “hukuki dinlenilme hakkı” da, kararların gerekçeli olmasını zorunlu kılar. Bu prensiplerin amacı, yargılama sürecini ve kararın verilişini kamu denetimine açık tutmak suretiyle adaletin yerine getiriliş biçimini görünür kılmak, kamu eliyle karar verme sürecini denetleyerek kişinin adil yargılanma hakkını güvence altına almak ve adalete güveni korumaktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesi uyarınca gerekçenin; “tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” göstermesi gerekir. Bir başka anlatımla; gerekçe, hüküm fıkrasında yazılı sonuçlara nasıl varıldığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklanmasıdır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası birbirine sıkı sıkıya bağlı olup uyumlu bulunması zorunlu olduğu gibi, duruşmada tefhim edilen hüküm sonucuna nasıl ulaşıldığını açıklamayan ifadelerin gerekçe olarak kabul edilmesi de mümkün değildir. Somut olayda, mahkemece, çekişmeli taşınmaz hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin hangi gerekçe ile davayı kısmen kabul ve kısmen reddettiği gerekçeli karardan anlaşılamamakta olup hukuksal gerekçe gösterilmeden hüküm kurulmuş olması Anayasa’nın 141. ve HMK’nın 297. maddeleri hükmüne uygun bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 28.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.