Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/3798 E. 2021/2141 K. 08.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3798
KARAR NO : 2021/2141
KARAR TARİHİ : 08.03.2021

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece, davacı …’un davası yönünden, yol niteliği ile tescil harici bırakılan taşınmaz bölümünün, adına tescil edilen 152 ada 186 parsel sayılı taşınmaza dahil olduğu iddiasını ispat edilemediği gibi, anılan yolun davacının babası ile davacı … tarafından anlaşma suretiyle yol olarak tespit dışı bırakıldığı; davacı …’ un davası yönünden ise, çekişmeli olan ve fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün davacı adına tescilli olan 152 ada 185 parselle bir bütün olduğu gerekçe gösterilerek karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya yeterli bulunmadığı, davacı …’in dava ettiği alanda yarı hakkı olduğunu bildirdiği 1/2 hissenin adına tescil edilen taşınmaza eklenmesini talep ettiği hususları birlikte gözetildiğinde Mahkemece, davacı gerçek kişilerin davalarının birisinin reddine, diğerinin ise kabulüne karar verilmesinin gerekçesinin açık ve anlaşılabilir olmadığı gibi, tarafların, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak yol olarak tespit dışı bırakıldığı bildirilen taşınmazın tesciline yönelik dava açmalarına rağmen, taşınmazın niteliği ve taraflar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde yapılan incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, doğru sonuca varılabilmesi için taşınmaz başında yeniden yerel bilirkişi ve uzman fen bilirkişilerin katılımı ile keşif yapılması, taşınmazın öncesinin ne olduğu, yol olup olmadığı, değilse kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi, ne zamandan beri kim tarafından kullanıldığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı somut bilgiler alınması, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl dosya davacısı …’ın davasının kabulüne, birleşen dosya davacısı …’un davasının reddine, asıl dosyada davacı tarafça dava konusu edilen ve 17.10.2017 havale tarihli fen bilirkişisi raporunun eki krokide yeşil renk ve (A) harfi ile gösterilen 22,06 metrekare yüzölçümlük kısmın haritasında yol olarak belirlenen kısmından ifraz edilerek davacı … adına aynı adanın son parsel numarasından sonra gelen parsel numarası verilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, 17.10.2017 havale tarihli fen bilirkişisi raporunun eki krokide sarı renkli ve (B) harfi ile gösterilen 97,64 metrekarelik kısmın paftasında yol olarak gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, birleşen dosya davacısı vekili, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) Davalı Hazine vekilinin hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün 22.06 metrekare olduğu, bu kısımda davacı …’a ait fındık ağaçlarının bulunduğu, hemen yanında davacı …’ a ait parselin olduğu ve bu bölüm yönünden davacı … lehine kazandırıcı zamanaşımı şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davacı … ‘un davasının kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; birleşen dosya davacısı … ile keşif esnasında dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanıklar, dava konusu taşınmaz bölümünün öncesinde de yol olarak kullanıldığını, ancak genel yol olmadığını, sadece tarafların kullandıklarını beyan etmiş olup, keşif sonrası sunulan ziraatçi bilirkişi raporunda da, bu bölüm üzerinde 10-15 yaşlarında 2 adet fındık ağacının bulunduğu belirtilmiş, taşınmaz bölümünde her hangi bir tarımsal faaliyetin yapıldığından bahsedilmemiştir. Buna göre, çekişmeli taşınmaz bölümünde davacı yararına Kadastro Kanunun 14 ve 17. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı dosya kapsamından anlaşıldığından, Mahkemece, bu bölümün de yol olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.