Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/3707 E. 2018/8339 K. 26.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3707
KARAR NO : 2018/8339
KARAR TARİHİ : 26.12.2018

MAHKEMESİ :… MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : … TESPİTİNE İTİRAZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “davacı şirketin dayandığı kamulaştırma kararının dosyaya getirtilmesi, zilyetlik devir protokolü kapsamında belirtilen yerin çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı, çekişmeli taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, 11.05.2008 tarihli zilyetliğin devri protokolünün tespit maliklerini (davalıları) bağlayıp bağlamadığının belirlenmesi, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 191 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalılar vekili, karar tarihinden sonra 24.07.2015 havale tarihli dilekçe ile davayı kabul ettiklerini bildirmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 310. maddesinde davayı kabulün, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, 311. maddesinde ise kabulün kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı hükme bağlanmıştır. Karar kesinleşinceye kadar davanın kabulü mümkün bulunmaktadır. Mahkemece bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davalılar vekili tarafından dava kabul edildiğine ve bu aşamada kabul hakkında karar verme yetkisi de yerel mahkemeye ait bulunduğuna göre, davalılar vekilinin davayı kabul ettiklerine dair beyanı hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmektedir. Açıklanan nedenle, davayı kabul ile ilgili karar verilmek üzere hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,26.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.