Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/3305 E. 2020/5830 K. 27.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3305
KARAR NO : 2020/5830
KARAR TARİHİ : 27.11.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 317 ada 21 parsel ve 172 ada 3 parsel sayılı sırasıyla 11.444,39 ve 442,21 yüzölçümündeki taşınmazlar, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek, ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve adına tescil istemiyle dava açmış, bilahare 14.04.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davasını 03.04.2014 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen tescil harici yerlere ilişkin olduğunu ifade etmiştir. Mahkemece, usule ilişin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 187,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, davacı …’a ait 173 ada 1 parsele dahil edilerek adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşulları oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki; dava, 317 ada 21 parsel ve 172 ada 3 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin tapu iptali ve tescil davası olarak açılmış olup, dava dilekçesinde tescil harici bırakılan ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmazla ilgili herhangi bir talepte bulunulmamıştır. Hakkında dava açılmayan taşınmaz veya taşınmaz bölümlerinin yargılama sırasında dava kapsamına alınması mümkün değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.06.2011 gün ve 2011/1-364-453 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı gibi, hakkında dava açılmayan bir yerin dahili dava yoluyla dava kapsamına dahil edilmesi mümkün olmadığı gibi, ıslah yoluyla dahi davaya ithaline ve davalı hale getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. Davanın konusunu, dava dilekçesinde sözü edilen taşınmazın bizatihi kendisinin oluşturacağı; dava dilekçesinde dava konusu edilmeyen taşınmazın, hukuken dava konusu edilen taşınmaza nazaran başka bir müddeabih olduğu ve ancak ayrı bir davanın konusunu teşkil edebileceği gözetilmelidir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen tescil harici taşınmaz bölümü hakkında da davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabul kararı verilmesi isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.