Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/2795 E. 2018/6992 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2795
KARAR NO : 2018/6992
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
… sonucu … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 5 parsel sayılı 585,45 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, ifraz, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2’şer paylarla (veli evlatları) … ve … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar … ve ….; miras yoluyla gelen hakka dayanarak miras payları oranında tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar çekişmeli taşınmazın müşterek muris …’ndan gelip terekesinin taksim edilmediği iddiasıyla dava açmış; davalı … 07.10.2013 tarihli ve yine 29.04.2014 tarihli beyanlarını içerir dilekçeler ve yargılama sırasındaki beyanları ile muristen intikal eden taşınmazların 55 yıl önce taksim edildiğini, bu taksimi davalı … ve kendisinin babası olan … ile davacı …’nun yaptığını beyan ederek taksim savunmasında bulunmuş; davalı … … ise davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacı tarafın iddiasını destekler nitelikte tanık beyanlarının varlığı kabul edilmekle birlikte, uyuşmazlığın dava konusunun taşınmazın aynına ilişkin olduğu; bu nedenle tanık beyanlarının güvenirliğinin ancak taşınmaz başında görgüye dayalı olarak beyanları alınmak sureti ile sağlanabileceği, davacı ve vekilinin yapılan keşfe katılmadığı ve tanıklarını keşif gün ve saatinde hazır etmediği, davacı tanıklarının duruşmada bilahare dinlendiği ve bu hali ile davacı tanıklarının beyanlarına itibar etmenin mümkün olmayacağı gerekçe gösterilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Taşınmazın aynına ilişkin davalarda tanık ve bilirkişilerin Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, taşınmaz başında dinlenmesi gerekir. Tanıkların mahkemece ne şekilde çağrılıp dinlenecekleri 6100 sayılı HMK’nın 243. ve devamı maddelerinde gösterilmiş olup, buna göre tanıkların davetiye ile çağrılacakları, ancak davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanıkların da dinleneceği ifade edilmiştir. Buna göre davanın tarafların hukuken yükümlü olmadıkları halde mahkemece keşif ara kararının verildiği 07.01.2014 tarihli celsede, tanıkları keşif yerinde hazır etme yükümlülüğünün taraflara yüklenmesi ve tanıklara yöntemine uygun şekilde keşif gün ve saatini bildirir davetiye çıkartılmadan keşif yapılmış olması usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca taraflar arasındaki uyuşmazlık, ortak murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında usulüne uygun bir taksim yapılıp yapılmadığı, taksim yapıldıysa çekişmeli taşınmazın kime isabet ettiği noktasında toplandığı halde, keşif yerinde hazır bulunup mahkemece dinlenen mahalli bilirkişiler ve davalı tanıklarından bu konular sorularak yeterince açıklığa kavuşturulmamış ve sadece taşınmazın fiili kullanım durumu ile ilgili bilgi alınmakla yetinilmiştir. Bununla birlikte … sırasında taşınmaza uygulanan vergi kaydı bulunduğu halde vergi kaydı dosyaya getirtilmemiş ve tutanağın edinme sütununda yazılı hususlar aydınlatılmamıştır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
O halde, doğru sonuca varılabilmesi için tarafların dinletmek istedikleri tanıkların usulüne uygun olarak çağrılıp hazır edilmeleri suretiyle mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen üç kişilik yerel bilirkişi kurulunun katılımı ile yeniden keşif icra edilmeli ve bu keşifte yerel bilirkişiler ve tarafların tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinin davacıların iddiası ve davalılardan …’nun savunmasında belirtildiği üzere tarafların ortak murisi …’na ait olup olmadığı, murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında yöntemince bir taksim yapılıp yapılmadığı, böyle bir taksim yapılmışsa ne zaman ve nerede yapıldığı, taksime tüm mirasçıların veya yetkili temsilcilerinin katılıp katılmadığı, her bir mirasçının payına karşılık ne aldığı, her bir mirasçının payına karşılık aldıkları taşınır ve taşınmaz mallarının akıbetlerinin ne olduğu, çekişmeli taşınmazın kime isabet ettiği, kim tarafından, ne zamandır, ne suretle kullanıldığı hususları, tutanağın edinme sütunu da okunmak ve edinme sütununda var olduğu belirtilen paylaşım konusunda da beyan alınmak suretiyle etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bundan sonra tüm deliller tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu gibi hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 22.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.