YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2574
KARAR NO : 2021/2914
KARAR TARİHİ : 29.03.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının getirtilmesi, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, 3 kişilik … mühendisi bilirkişi kurulu ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinin katılımıyla yapılacak keşifte, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılması ve temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğraflarının değerlendirilmesi suretiyle, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması; ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla, önceki bilirkişi raporunu da irdeler şekilde taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, gerekirse hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı, zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı ve komşu parseller ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 16.12.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda (L) harfiyle gösterilen 9.602,70 metrekarelik taşınmaz bölümünün davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı … Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava tarihine kadar, hükme esas alınan 16.12.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda (L) harfiyle gösterilen tescil harici taşınmaz bölümü üzerinde, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, önceki tarihli bozma ilamında Hartia Genel Müdürlüğünden dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin hava fotoğraflarının istenilmesi belirtildiği halde, dosya arasına arasına getirilen hava fotoğraflarının hangi tarihlere ilişkin olduğunun anlaşılmamış; … mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz üzerinde imar ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda önceki bilirkişi raporunu da irdeler şekilde rapor alınması gereğine değinilmesine rağmen, bozma sonrası alınan ziraatçi bilirkişi raporunda, önceki … bilirkişisi raporu hakkında değerlendirmeler de bulunulmadığı gibi, taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaşları hususunda da çelişki oluştuğu halde bu çelişki üzerinde de durulmamıştır. Öte yandan, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda, 2002 yılına ilişkin hava fotoğrafında taşınmaz üzerinde ağaçlarının bulunup bulunmadığı hususunda açıklama yapılmadığı gibi, dava konusu taşınmazın eski tarihli hava fotoğraflarındaki konumu ve durumu ile taşınmaz üzerinde imar–ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve tamamlandığı, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığı hususları da tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmemiştir. Ayrıca, tescil davalarında, TMK’nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması ve yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerektiği halde Mahkemece, 3 aylık itiraz süresinin dolması beklenilmeden karar verilmesi verilmesi cihetine gidilmiş ve böylelikle taşınmaz bölümü üzerinde hak iddia edenlerin itiraz hakları sınırlandırılmıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/ mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihi olan 2013 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, uydu fotoğrafları ile memleket haritaları ilgili kurumlardan celbedilmeli, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tamamının kadastro tutanakları ve varsa dayanakları ile davalı iseler dava dosyaları temin edilmeli, bu şekilde dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve 3 kişilik … mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği, taşınmazın tarımsal amaçlı olarak kullanılıp kullanılmadığı, varsa taşınmaz üzerinde zilyetliğin hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsel dayanağı kayıt ve belgeler yerel bilirkişi ve tanıklar eliyle uygulanarak çekişmeli taşınmaz yönünü ne ve kimin yeri olarak okuduğu belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraatçı bilirkişi kuruluna, taşınmaz bölümünün toprak yapısını, bitki örtüsünü ve niteliğini, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümünün imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, önceki ziraatçi bilirkişi raporlarındaki çelişkileri giderir mahiyette, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlemesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden hava ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmak suretiyle, dava konusu taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığını ve kullanımın hangi tarihte başladığını belirtir şekilde rapor alınmalı ve dava konusu taşınmaz bölümünün konumunu hava ve uydu fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmeli; HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz bölümünün ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı; TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre yerel ve gazete ilanları yöntemine uygun bir biçimde yapılmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenilmeli ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanakları dosya arasına konulduktan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekili ile davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı … Belediye Başkanlığı’na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.