Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/2247 E. 2021/2282 K. 10.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2247
KARAR NO : 2021/2282
KARAR TARİHİ : 10.03.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 135 ada 1 parsel sayılı 3.102.815,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hükmen 1/2 pay oranında Cebeci Köyü Tüzel Kişiliği, 1/2 pay oranında … merası olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı …, çekişmeli taşınmazın kendi köyü halkının kullanımına ait mera olduğu iddiasıyla, sınırlandırmanın iptali ve kendi adına sınırlandırılması ve davalı … Kişiliği’nin taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davacı … tarafından, dava …’ ne de yöneltilmiş ve müdahil … ve arkadaşları, tapu kaydına ve irsen intikale dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda müdahiller tarafından açılan davanın reddine, davacı … Köy Tüzel Kişiliği davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 135 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından hazırlanan 17.07.2014 tarihli rapor ve eki haritada (A) harfi ile gösterilen 214.838,91 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı …’nün kadimden beri kullanageldiği mera alanı olduğunun tespitine, davalı … Köy Tüzel Kişiliği’nin (A) bölümündeki meraya el atmasının önlenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili ile müdahil … arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Meraların mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı ise Köy Tüzel Kişiliğine aittir. Dolayısıyla mera parseli hakkındaki davaların, Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği birlikte hasım gösterilmek suretiyle açılması gerekir. Somut olayda, çekişmeli 135 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiş olup, davacı tarafından … ile …’ne husumet yöneltilmiş ise de, Hazinenin de davada taraf olması gerektiği Mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu haliyle, davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysaki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden esas hakkında hüküm kurulması hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacı tarafa, davasını Hazineye de yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde, davalı Hazineden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.