YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1916
KARAR NO : 2021/4364
KARAR TARİHİ : 27.05.2021
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 27.05.2021 gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat … geldi. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, … İli … İlçesi … Mahallesi (Köyü) çalışma alanında bulunan temyize konu 9 ve 609 parsel sayılı sırasıyla 2620 metrekare ve 7426 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar vergi kaydı kapsamında kaldığı ancak kayıt malikince 25 yıldır kullanılmadığı gerekçesiyle ve ham toprak niteliği ile Hazine adına, 610 parsel sayılı 6410 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına dayanılarak …, … ve diğer tapu kayıt malikleri adlarına, 19 ve 612 parsel sayılı sırasıyla 11700 metrekare ve 3170 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydına dayanılarak … ve diğer tapu kayıt malikleri adlarına, 21 parsel sayılı 7710 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş, 610 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden … ve… taşınmazın eksik tespit edildiğini, eksikliğin 609 ve 612 sayılı komşu parsellerde kaldığını öne sürerek komisyona itiraz etmişler, komisyon 610 parsel dayanağı tapu kaydının haritasının zemine uygulanamaması eksikliğin hangi taşınmazlarda kaldığının tespit edilememesi nedeniyle sınır ve maliklerinin mahkemece belirlenmesi için 609, 610 ve 612 parsel sayılı taşınmazlara ait tutanak asıllarının Kadastro Mahkemesine gönderilmesine, …’in 21 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki itirazının kabulü ile taşınmazın tapu kaydına dayanılarak … ve diğer tapu kayıt malikleri adlarına, …’ın 9 nolu parsele yönelik itirazının reddine, taşınmazın Hazine adına, Hazine’nin 19 parsele yönelik itirazının reddine, …’in itirazının kabulüne, taşınmazın satın alınan paylar da gözetilerek … ve diğer tapu kayıt malikleri adlarına tespitine karar verilmiştir. Davacı …, 19 ve 21 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan tapu kaydının taşınmazları kapsamadığını, kapsasa dahi miktarı ile geçerli olduğunu, nizalı yerlerin kanunları uyarınca Hazine’ye kalan yerlerden olduğunu öne sürerek, davacılar … ve … 9 ve 609 parsel sayılı taşınmazlara tapu kaydına, satın almaya ve irsen intikale dayanarak, davacı … 19, 21 ve 612 parsel sayılı taşınmazlara miras yoluyla gelen hakka dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında … ve arkadaşları, 25.5.1289 tarih 487 sayılı tapu kayıt maliki … oğlu … mirasçısı olduklarını öne sürerek davaya katılmışlardır. Mahkemece usule yönelik bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, davacılar … ve …’nun davasının kabulüne, 9 nolu parselin 2640 metrekare ve 609 nolu parselin 7426 metrekare yüzölçümü ile davacıların mirasçıları olan Aysun ve … adlarına tapuya tesciline, davacı …’nin 19 ve 21 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davasının reddine, müdahillerin 19, 21 ve 612 parsele ilişkin davalarının reddine, davacı …’ın 19, 21 ve 612 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davasının kabulüne, taşınmazların hüküm yerinde gösterilen payları oranında … ve müşterekleri adlarına, 610 parsele ilişkin davacıların davasının reddine, 610 parsel sayılı taşınmazın hüküm yerinde gösterilen payları oranında … ve müşterekleri adlarına, tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı-davalı … vekili ile müdahil … mirasçısı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Çekişmeli 9 ve 609 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davacı … ve … Aydoğdu’nun dayandığı T. Sani 1304 tarih ve 271 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacı tarafın dayandığı, tapu kaydı, “deniz” sınırı nedeniyle gayri sabit sınırlı olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/C maddesi uyarınca gayri sabit hudutlu tapu kayıtlarının kapsamları, miktarları ile sınırlı olduğundan kayıt kapsamının, sabit sınırlardan bağlantı kesilmeksizin kaydın miktarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, keşif sonucu dosyaya ibraz edilen zirai bilirkişi raporunda, 609 parsel sayılı taşınmazın uzun yıllardır kullanılmadığı, ham toprak vasfında olduğu, üzerinde yer yer otsu ve dikensi bitkilerin bulunduğu, belirtilmesi karşısında, yine taşınmaz başında yapılan keşifte yerel bilirkişiler 9 parsel sayılı taşınmazın 1960 yılından sonra kullanılmadığını beyan ettikleri dikkate alındığında taşınmaz üzerinde davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece, davacıların tutunduğu tapu kaydının kapsamı miktarına göre belirlenerek tapu kayıt miktarı kadar yerin davacılar … ve … Aydoğdu mirasçıları … ve … adlarına, kalan kısmın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı … birleşen dosya davacı … vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
2-Çekişmeli 612 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, müdahil … mirasçısı … vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 30/2. maddesi uyarınca kadastro hakimi, davanın tarafları yönünden iddia ve savunma çerçevesinde hüküm kurarken taraflar ile bağlı kalmaksızın gerçek hak sahibinin tespit edilmesi için re’sen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak, hak sahibi olduklarını saptadığı takdirde dava dışı 3. şahıslar hakkında da tescil kararı vermekle yükümlüdür. Mahkemece; çekişmeli 612 parsel sayılı taşınmazın 19 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar ile birlikte 24.5.1982 tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Çekişmeli 612 parsel sayılı taşınmaz kadastro sırasında 24.5.1982 tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak davalılar … ve diğer tapu kayıt malikleri adlarına tespit edilmiş ise de 610 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden … ve Jebağı Paker taşınmazın eksik tespit edildiğini, eksikliğin 612 sayılı komşu parselde de kaldığını öne sürerek komisyona itiraz etmişler, komisyon 610 parsel dayanağı tapu kaydının haritasının zemine uygulanamaması ve eksikliğin hangi taşınmazlarda kaldığının tespit edilememesi nedeniyle sınır ve maliklerinin mahkemece belirlenmesi için 612 parsel sayılı taşınmaza ait tutanak aslının Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan keşiflerde davalı tarafların tapu kaydının dava konusu taşınmaza aidiyeti kanıtlanamamıştır. Keşif sonucu dosyaya ibraz edilen zirai bilirkişi raporunda, 612 parsel sayılı taşınmazın tamamı üzerinde tarım yapılma olanağı bulunmadığı, fundalık ve makilik olduğu, bazı bölümlerinde ana kayanın tamamen zemini kapladığı belirtildiğine göre kişier lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde düzenlenen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği de kanıtlanamamıştır. Hal böyle olunca; re’sen araştırma ilkesine tabii bir dava söz konusu olduğuna göre; Mahkemece 612 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
3-Çekişmeli 19 ve 21 parsel sayılı taşınmalara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, müdahil … mirasçısı … vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı …’nin çekişmeli 19 ve 21 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece; çekişmeli 19 ve 21 parsel sayılı taşınmazların 612 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte 24.5.1982 tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Çekişmeli 19 parsel sayılı taşınmaz kadastro sırasında 24.5.1982 tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak, 21 parsel sayılı taşınmaz ise kadastro sırasında önce ham toprak vasfıyla daha sonra Kadastro Komisyonunca 24.5.1982 tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak davalılar … ve diğer tapu kayıt malikleri adlarına tespit edilmiştir. Davacı … 19 ve 21 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan tapu kaydının taşınmazları kapsamadığını, kapsasa dahi miktarı ile geçerli olduğunu, nizalı yerlerin kanunları uyarınca Hazine’ye kalan yerlerden olduğunu öne sürerek dava açmış, müdahil … ve arkadaşları ise taşınmazların tespitine esas 24.5.1982 tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydının tesis tapu kaydı olan 25 Mayıs 1289 tarih ve 487 sıra numaralı tapu kaydının maliki … oğlu … mirasçıları olduğu iddasına dayanılarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan keşiflerde müdahil ve davalı tarafların tapu kaydının dava konusu taşınmaza aidiyeti kanıtlanamamıştır. Keşif sonucu dosyaya ibraz edilen zirai bilirkişi raporunda, 19 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü üzerinde beş adet bakımsız zeytin ağacı bulunduğu, taşınmazın kalan bölümü ile 21 parsel sayılı taşınmazın tamamı üzerinde tarım yapılma olanağı bulunmadığı, fundalık ve makilik olduğu, bazı bölümlerinde ana kayanın tamamen zemini kapladığı belirtildiğine göre kişier lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde düzenlenen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği de kanıtlanamamıştır. Hal böyle olunca; Mahkemece 19 ve 21 parsel sayılı taşınmazlara yönelik Hazine davasının kabulüne, çekişmeli 19 ve 21 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.05.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.