Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/1558 E. 2018/7567 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1558
KARAR NO : 2018/7567
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :… MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : … TESPİTİNE İTİRAZ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
… sırasında Aşağı Başköy Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 69, 107 ada 12, 111 ada 19, 112 ada 2, 113 ada 7, 114 ada 22,131 ada 4, 132 ada 9 parsel sayılı sırasıyla 101.332.03, 112.798.16, 118.850.86, 122.362.50, 10.639.12, 12.957.34, 18.349.27, 50.365,60 metrekare yüzölçümlü taşınmazlar ham toprak niteliği ile … adına tespit edilmiştir. Davacı … ve arkadaşları tapu kaydına, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tespitlerinin iptali ile belirtilen paylar oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsadığı ve çekişmeli taşınmazlar üzerinde 20 yılı aşkın süre zilyetliğin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Davacı tarafın tutunduğu 19 Muharrem 87 167/1 sicilden gelen tapu kaydının miktarının 30 dönüm olduğu ve miktarının dava dışı parsellerde şahıslar adına revizyon gördüğü, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1969/570 Esas, 1975/152 Karar sayılı dosyasında dayanılan kayda miktarından çok fazla kapsam tayin edilmiş ise de; bu dosyanın … ve müşterekleri ile … ve müşterekleri ve Başköy Köyü Tüzel Kişiliği arasında görülen müdahalenin men’ine yönelik dava olduğu ve …’nin dosyada taraf olmadığı, dolayısı ile bu ilamın … yönünden bağlayıcılığının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yapılan değerlendirmede ise; her ne kadar keşifte taşınmazların ezelden beri tarla olduğu, 15-20 yıl kadar önce taşkın koruma seddelerinin yapıldığı, bu zamandan beri nehrin taşmadığı ancak bu kez de setler nedeniyle dağdan gelen suyun taşınmazları bastığı ve 3-4 yıldır bu sel nedeniyle ekilmediği beyan edilmiş ve jeolog bilirkişi raporunda da, taşınmazların Aras Nehrinin eski taşkın sahasında kaldığı, taşkın koruma seddesinin yapıldığı, fezeyan sırasında suyun taşkın seviyelerini aşıp eski taşkın sınırına ulaşmayacağını ve dava konusu taşınmazların taşkına maruz kalmayacağının beklendiği bildirilmiş ise de, mahkeme gözleminde taşınmazların sazlık niteliğinde olduğu ve ekili bulunmadığı tutanağa geçirilmiş olup, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulu raporunda da mahkeme gözlemini doğrular nitelikte taşınmazların Aras Nehri yatağı olduğu, taşkınlar nedeniyle verimli toprak tabakasının aşınmış bulunduğu, nehir yatağı ile aynı seviyede olup tarımsal faaliyetin olmadığı su kamışı, sazotu ve su otunun olduğu, evvelinin nehir yatağı olup fezeyan dönemlerinde de su altında kalacağı, taşkın sahasında olup devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu ve zilyetlik ile kazanılamayacağı belirtilmiştir. Hal böyle olunca; dayanılan tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsadığını kabule olanak bulunmadığı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının da davacılar lehine oluşmadığının anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalı … vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 11.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.