YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1428
KARAR NO : 2020/4986
KARAR TARİHİ : 02.11.2020
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 130 parsel sayılı 2.699.763,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir. Davacı irsen intikal, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın tapu kaydının iptali ve muris … mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 20.06.2005 tarihli fen bilirkişi raporunda belirtilen 8.940,00 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptaline ve dosyada bulunan 2002/35-47 Esas, Karar sayılı veraset ilamında belirtilen hisseleri oranında davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacıların dayandığı tapu kaydı dava konusu taşınmazı kapsadığı gibi, lehlerine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının da gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki, tapu kaydı yönünden varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi zilyetlik yönünden yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacıların dayandığı 22.09.1976 tarih ve 301 sıra numaralı tapu kaydı hududları “kıraç ve selav (kuru dere)” gibi her yere uyabilecek nitelikte sınırları ihtiva etmekte olup, tapu kaydının dava konusu taşınmaz bölümünü kapsadığının kabulü mümkün bulunmamaktadır. Diğer taraftan keşif aşamasında dinlenen tek mahalli bilirkişi beyanına göre hüküm kurulduğu gibi çekişmeli taşınmaz bölümünün vasfının belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğrafları getirtilerek üzerinde inceleme yapılmadan karar verilmemiş, çekişmeli taşınmaz hükmen tescil edilmesine rağmen ilgili mahkeme dosyası getirtilip değerlendirilmemiş, davalı Hazine’nin taşınmazın tamamına ilişkin tespitlerin olduğunu belirttiği … Kadastro Mahkemesi’nin 2002/114 Esas sayılı dosyası getirtilmesine rağmen bu dosyadaki raporlardan yararlanılmamış, taşınmazın sınırında dere bulunmasına rağmen keşfe jeolog bilirkişi götürülmediği gibi taşınmaza komşu bulunan taşınmazlara ait kadastro tutanakları getirtilerek yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmemiştir. Eksik inceleme, araştırma ve değerlendirmeye dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu Köyü/Mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre tespit tarihi olan 1998 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya arasına konulmalı; aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, uydu fotoğrafları ile memleket haritaları ilgili kurumlardan celbedilmeli, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tamamının kadastro tutanakları ve varsa dayanakları ile davalı iseler dava dosyaları temin edilmeli; dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen, jeoloji, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılarak; yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, taşınmazın dere yatağı olup olmadığı ve derenin yatak değiştirip değiştirmediği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilerek taşınmaz sınırından geçen dere raporunda işaretlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisinden hava fotoğrafları üzerinde bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmeli; hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle incelenmesi) inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın önceki niteliği, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; jeolog ve ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı ve niteliği, zirai durumu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresi, taşınmaz hangi bölümünde hangi bitki örtüsünün hakim olduğunu, taşınmazların imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, dere yatağı niteliğinde olup olmadığı, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığı, aktif dere yatağında kalmıyorlarsa derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, fotoğraflarla desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; hazırlanacak raporda taşınmazın hükmen tesciline ilişkin … Kadastro Mahkemesi’nin 2002/101 Esas sayılı dava dosyası ile davalı Hazine’nin delil olarak dayandığı aynı mahkemenin 2002/114 Esas sayılı dava dosyasındaki delillerden ve tespitlerden yararlanılmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmeli; ortaya çıkacak sonuca göre davacılar ve murisleri … adına belgesiz zilyetlik yolu ile edinilebilecek taşınmazlar da belirlenerek bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.