Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/1249 E. 2021/2192 K. 09.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1249
KARAR NO : 2021/2192
KARAR TARİHİ : 09.03.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, kadastro tutanakları ve varsa dayanaklarının onaylı örnekleri, taşınmazın kuzeyindeki yola ilişkin kamulaştırma evrakı ve orman tahdidine ilişkin tüm harita ve belgeler ile çekişmeli taşınmazın dava tarihinden geriye doğru yukarıda belirtilen şekilde üç farklı tarihe ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulması, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ile … mühendisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve orman mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetinin katılımıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda jeodezi ve fotogrametri mühendisine ve orman mühendisi bilirkişiye ayrı ayrı incelemesi yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz hava fotoğraflarında gösterilmesi suretiyle, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, öncesinin orman olup olmadığının, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması, taşınmazın kuzeyinde kamulaştıran taşınmaz olup olmadığı varsa davacıların zilyetliğinde olan kısmın kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı belirlenip dikkate alınması, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 196 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 23.10.2013 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.839,68 metrekarelik kısmına ilişkin tapu kaydının iptali ile bulunduğu adada son parsel numarası verilmek üzere muris Mecit Öztürk’ün mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalı Hazineye ait 196 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (A) harfiyle gösterilen bölümü üzerinde, davacılar lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki taşınmazın evveliyatı, kullanım süresi ile niteliğini ve varsa üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yöntemine uygun şekilde yararlanılmamış, hava fotoğraflarının harita ve jeodezi uzmanı bilirkişisine incelettirilmesi gerekirken, hava fotoğrafı incelemesi bu konuda uzmanlığı bulunup bulunmadığı anlaşılamayan orman bilirkişisi tarafından yapılmış ve hava fotoğrafı incelemesi neticesi sunulan raporda, dava konusu taşınmazda imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda her hangi bir bilgiye yer verilmemiş, öte yandan ziraatçi bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın hafriyat döküldükten sonra ham toprak vasfında olduğu ve ıslah çalışması yapılarak tarıma elverişli hale getirilebileceği yönündeki tespitle çelişecek şekilde taşınmazın tarım arazisi olduğu belirtilmiş olup, rapordaki bu çelişki giderilmeden karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taşınmaza hafriyat döküldüğü tespit edildiğine göre, ilgili yerlerden sorularak taşınmazın bulunduğu bölgede kamulaştırmanın ne zaman yapıldığı ve dava konusu edilen bölüme hafriyatın hangi tarihte döküldüğü tespit edilmeli, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre tespit tarihi olan 2009 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü’nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı; daha sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik … bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, bu inceleme sırasında temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğraflarından yararlanılmalı, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, varsa imar-ihya çalışmalarının tamamlanma tarihinin, zilyetliğin sürdürülüş şeklinin ve süresinin belirlenmesine çalışılmalı, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı; tanık ve yerel bilirkişilerden, taşınmazın önceki durumu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, varsa imar-ihya çalışmalarının hangi tarihte tamamlandığı, taşınmaza hafriyatın ne zaman döküldüğü, hafriyat döküldüğü tarihten önce ve sonrasında taşınmazın kullanılıp kullanılmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, çekişmeli taşınmazda davacıların zilyetliği söz konusu ise son yıllarda hangi nedenle kullanıma ara verildiği, bu kullanmama durumunun iradi terk sayılıp sayılmayacağı tartışılmalı; tanık ve yerel bilirkişi beyanları bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, önceki raporu da irdeler şekilde çekişmeli taşınmazın niteliği, toprak yapısı, zirai faaliyete konu olup olmadığı, ne şekilde kullanıldığı, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı ve komşu parseller ile dava konusu taşınmaz bölümü arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın tüm yönlerinden çekilmiş fotoğrafları dosya arasına konulmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.