YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1168
KARAR NO : 2021/2197
KARAR TARİHİ : 09.03.2021
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, … İlçesi…Köyü çalışma alanında bulunan 134 ada 1 parsel sayılı 30.286,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, … adına tespit edildikten sonra, Hazine tarafından, tespit maliki … aleyhine açılan davanın yargılaması sonucunda … Kadastro Mahkemesi’nin 10.05.2002 tarih ve 2002/2 Esas, 2002/94 Karar sayılı ilamıyla, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiş ve hüküm temyiz edilmeksizin 02.01.2003 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı …, davanın kabulüne ilişkin önceki hükmün muhtarın hileli davranışı ve ağır yargılama hatasına dayalı olduğunu, muhtarın davayı kabul yetkisi bulunmadığı gibi, bu olay nedeniyle ilgili muhtar hakkında verilen soruşturma izni üzerine Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğünü ileri sürerek, 6100 sayılı HMK’nın 375/1-ç maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi suretiyle çekişmeli 134 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile Hazinenin dayandığı eski tapu kaydının kapsamında kalan bölümün davalı Hazine adına, Köy Tüzel Kişiliğine ait olan bölümün ise adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece verilen önceki hüküm, Dairemizin 22.09.2015 tarih, 2014/19597 Esas, 2015/10726 Karar sayılı ilamı ile; “6100 sayılı HMK’nın 378. maddesinde açıklandığı üzere yargılamanın iadesi talebini içeren dilekçenin, kararı veren mahkemece inceleneceği, mahkemelerin görevlerine ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olup taraflarca öne sürülmese bile re’ sen dikkate alınması gerektiği belirtilerek, Kadastro Mahkemesinin kararına yönelik yargılamanın yenilenmesi isteminin Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılmasının isabetsizliğine” değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak verilen görevsizlik kararına istinaden dava dosyasının gönderildiği Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 134 ada 1 parselin Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile fen bilirkişilerinin 31.10.2017 havale tarihli krokili raporunda belirtildiği şekilde (A) harfi ile kırmızı renkli kalemle gösterilen 7.000,00 metrekarelik kısmın bu parselden ifrazı ile 134 adanın son parsel numarasını alarak tarım arazisi vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan fen bilirkişilerinin 31.10.2017 havale tarihli krokili raporunda 1-A ile belirttikleri 23.286,58 m2’lik kısmın parsel numarası aynı kalarak tarım arazisi vasfı ile davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 2002/2 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılamada, köy muhtarının “kabul beyanına” değer verilerek davanın kabulüne karar verildiği, buna karşın köy muhtarının köy tüzel kişiliğini temsilen davayı kabul yetkisinin bulunmadığı, davadan feragat ve kabul gibi usul işlemlerinin geçerli olabilmesi için köy derneğinin bu yönde alınmış bir kararının bulunması ve bu kararın mülki amirlikçe usulen tasdik edilmek suretiyle belgelenmesi gerektiği, sadece köy muhtarının kabul beyanına dayanılarak davanın kabulüne karar verildiği, bunun neticesinde davalı köy tüzel kişiliğinin lehine olan bir belgenin köy tüzel kişiliğinin elinde olmayan nedenlerden dolayı getirilemediği ve bu durumun HMK 375/1-ç maddesinde belirtilen yargılamanın iadesi sebebini oluşturduğu gerekçesiyle, yargılamanın yenilenmesine ve eldeki dosyada mevcut dayanak tapu kayıtları, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, taşınmazın bir bölümünün eldeki dosyanın davalısı (iade talep edilen dosya davacısı) … adına tesciline karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki; yargılamanın yenilenmesi, 6100 sayılı HMK’nın 375. maddesinde düzenlenen olağanüstü bir kanun yolu olup, yargılamanın iadesine karar verilebilmesi için, kanunda sınırlayıcı biçimde sayılan koşulların iadeye konu dava dosyasında gerçekleştiğinin gerekçeleriyle ortaya konulması gerekmektedir.
Yargılamanın iadesi talep edilen … Kadastro Mahkemesinin 2002/2 Esas, 2002/94 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, … Hazinesi tarafından, … aleyhine, köy tüzel kişiliği adına kayıtlı bulunan 134 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne yönelik olarak dava açıldığı ve yargılama sonucunda ise, 10.05.2002 tarihli karar ile davanın “kabul nedeni ile kabulüne” karar verildiği, … bu kararın …’ni temsilen köy muhtarı imzasına tebliğ edildiği ve kanun yollarına başvurulmadığından 02.01.2003 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın iddiasının dayanağını oluşturan ve köy muhtarının davayı kabulü neticesinde yargılamaya son verildiğinden elinde olmayan sebeplerle dosyaya ibraz edemediğini ileri sürdüğü belgelerin, dosya arasına kazandırılmasının her zaman mümkün olduğu, mahkemenin hükmüne gerekçe yaptığı 6100 sayılı HMK’nın 375/1-ç maddesinde yargılamanın iadesi sebebi olarak belirtilen “Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması” sebebinin eldeki davada uygulanma olanağının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, yargılamanın iadesi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.