Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/1167 E. 2021/5094 K. 09.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1167
KARAR NO : 2021/5094
KARAR TARİHİ : 09.06.2021

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda, taşınmazlara ait tesis kadastrosu sonucu oluşan pafta ile uygulama kadastrosu sonucu oluşan paftanın, koordinat noktaları esas alınarak bilirkişilerce çakıştırılmadığı, tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosu arasındaki yüzölçümü farklılığının nedeninin somut şekilde açıklanmadığı belirtilerek, Mahkemece mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve harita mühendisi bilirkişinin katılımı ile keşif yapılması, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerlerinin teknik bilirkişiye işaretlettirilmesi, teknik bilirkişiden uygulama kadastrosuna esas teşkil eden bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunun denetlemesinin istenmesi, teknik bilirkişi raporunda tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği hususlarının belirlenmesi, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek temyize konu yeni 357 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, temyize konu yeni 357 ada 3 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dosya arasına aldırılan teknik bilirkişi raporu uyarınca temyize konu 357 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı Hazine vekili, uygulama kadastrosu sırasında, temyize konu 357 ada 3 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün, sınırdaki Hazine adına kayıtlı aynı ada 5 parsel sayılı taşınmaz aleyhine arttığını ileri sürerek dava açmıştır. Dava konusu taşınmaza ait uygulama kadastrosu tutanağında; taşınmazın sınırlarının genişlemeye elverişli olduğu, taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen farkın, kadastro sırasındaki ölçü ve hesaplama yöntemi ile teknoloji farklılığından kaynaklandığı belirtilmiştir. Mahkemece mahallinde bozma öncesi ve sonrasında yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişiler ve davalı tanıkları, temyize konu 357 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile komşu aynı ada 5 parselin müşterek sınırını çalı avlunun belirlediğini, bu çalı avlunun tesis kadastrosundan önce davalı tarafça yapıldığını ve her yıl davalı tarafça sınırlar değiştirilmeksizin yenilendiğini, zaman içinde aşınan çalı avlunun artık yenilenmediğini ancak kalıntılarının yer yer zeminde mevcut bulunduğunu belirtmişlerdir. Dosya arasına aldırılan teknik bilirkişi raporlarında; dava konusu taşınmazın yüzölçümünde, uygulama kadastrosu sırasında meydana gelen farkın, yanılma sınırını aşan bir fark olduğu bunun, tesis kadastrosu paftasının teknik nedenlerle yetersiz olması, parsel çevresindeki fazla kırıkların okunmaması, parselin kare/dikdörtgen olduğu varsayılarak sınırlandırma yapılması, tesis ve uygulama kadastrosu paftalarının üst üste getirilerek yapılan çakıştırmada sınırların birbirini teyit etmemesi nedeniyle oluştuğu ancak zemindeki çalı avlunun sabit olduğu belirtilmiş ise de, taşınmazın tesis kadastrosu sırasında düzenlenen ölçü krokisinde, yerel bilirkişi ve tanıkların tesis kadastrosundan önce de zeminde var olduğunu söyledikleri çalı setin gösterilmediği, dava konusu 357 ada 3 ve Hazine adına kayıtlı aynı ada 5 parsel arasında bulunan çalı avlu kalıntılarına ait 12.04.2014 tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli fotoğraflardan, çalı setin sabit sınır olarak kabul edilmesinin de mümkün bulunmadığı, uygulama kadastrosu sırasında, eldeki mevcut tesis paftasından hareketle yeni pafta oluşturulacağından, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.