YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1157
KARAR NO : 2021/2836
KARAR TARİHİ : 26.03.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, Safranbolu İlçesi Alören Köyü çalışma alanında bulunan 145 ada 41, 5; 116 ada 23; 115 ada 39; 114 ada 91, 89, 69, 56 ve 7; 110 ada 70, 68, 67, 65, 48, 37, 35, 32, 28, 11; 108 ada 106, 89, 88, 80, 29, 90 ve 106 ada 18 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlerdeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı … ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların kök muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 114 ada 7, 69, 89 parsel, 110 ada 70, 68, 35, 48, 28, 32, 11 parsel, 108 ada 88 parsel, 145 ada 5 parsel sayılı taşınmazların davalılardan … adına olan tapu kaydının kısmen iptali ile, çekişmeli 108 ada 80, 29, 90 parsel, 114 ada 91, 56 parsel, 145 ada 41 parsel, 116 ada 23 parsel, 106 ada 18 parsel ve 115 ada 39 parsel sayılı taşınmazların davalılardan … adına olan tapu kaydının kısmen iptali ile, çekişmeli 108 ada 89, 106 parsel, 110 ada 65, 67 parsel sayılı taşınmazların davalılardan … adına olan tapu kaydının kısmen iptali ile; Safranbolu Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2014/705 Esas, 2014/815 Karar sayılı veraset ilamında belirtilen hisseleri oranında davacılar …, …, … … ve … adlarına tapuya kayıt ve tesciline, kalan payların davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, çekişmeli taşınmazların kök murislerinden geldiğini ve taksim yapılmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile hisseleri oranında adlarına tescilini talep etmişlerdir. Ne var ki Mahkemece, temyize konu edilen ve edilmeyen taşınmazlarla ilgili hüküm verildiği halde, aynı nedene dayanılarak hakkında dava açılan 110 ada 37 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak hüküm verilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davaya konu edilen 110 ada 37 parsel sayılı taşınmaz hakkında da karar verilmesi gerekirken bu parsel yönünden hüküm verilmemesi isabetsiz olduğu gibi; davalılar mahkemeye sunmuş oldukları cevap dilekçesinde davayı şartlı olarak kabul etmiş olup, 6100 sayılı HMK’nın 309. maddesi gereğince kabul şarta bağlı olarak yapılamayacağından, söz konusu kabul beyanının usulüne uygun bulunmaması nedeniyle, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılması ve kendilerini vekille temsil ettiren davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılması ve davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.