Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2018/1101 E. 2021/1949 K. 03.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1101
KARAR NO : 2021/1949
KARAR TARİHİ : 03.03.2021

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, … İlçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan 510 ada 203 parsel sayılı 77.864,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, susuz tarla vasfıyla, hisseli olarak davacı … ile davalılar …, … ve … adına tespit edilmiştir. Davacı …, miras yoluyla gelen hak, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın tam hisse ile adına tespit ve tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 510 ada 203 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafından, verilen kesin süre içerisinde keşif masraflarının yatırılmadığı ve bu nedenle keşif delilinden vazgeçmiş sayıldığı ve mevcut delillerle davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu kar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyleki; davacı …, davada kendisini vekille temsil ettirdiği halde, keşif masrafının ikmal edilmesine yönelik ihtarı içerir tebligatın davacı asil …’a bizzat tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Tebligat Kanunu’ nun 11. maddesi uyarınca vekil ile takip edilen davalarda yapılacak tebligatların vekile yapılması zorunlu olduğundan, söz konusu tebligatın usulsüz olduğu açıktır. Öte yandan, keşif ara kararı verilmesi ve bu amaçla gerekli masrafların yatırılması hususunda ihtar yapılabilmesi için dosyanın keşfe hazır hale gelmesi gerekmektedir. Somut olayda davacı …, davaya konu taşınmazı murisi Abdulkerim Kızğın’ ın mirasçıları arasında yapılan taksim neticesinde müstakilen edindiğini iddia ettiğine göre, keşif yapılmadan önce davacı tarafın taksime ilişkin delilleri sorularak toplanmalı, murisin terekesine dahil olan malvarlığı tespit edilerek taksimin ne şekilde yapıldığı, hangi mirasçıya hangi malın isabet ettiği belirlenmeli, ayrıca davacı tarafın tek başına taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı denetlenmelidir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, usulüne uygun şekilde oluşturulmayan, keşif yapılması ve keşifle ilgili masrafların yatırılması hususundaki ara karara sonuç bağlanması ve bu konudaki ihtarın Tebligat Kanunu’ nun 11. maddesine aykırı olarak davacı vekili yerine bizzat davacıya tebliğ edilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; davalılar … ve … davayı kabul ettiklerine göre, bu davalılar yönünden kabul kararı verilmemesi de isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.