Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/901 E. 2019/674 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/901
KARAR NO : 2019/674
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; Duruşma için belli edilen 21.06.2016 gün ve saatte taraflardan gelen olmadığı görülerek evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Süresinde yapılan inceleme sonucu verilen geri çevirme kararı ile istenilen belgeler de getirtilip dosyasına konulduktan sonra yeniden inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu … İlçesi, … Mahallesi çalışma alanında bulunan 858 parsel sayılı taşınmaz Köy Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edildikten sonra 1998 yılında ifraz sonucunda 138 ada 5 parsel numarasıyla 881,00 metrekare yüzölçümlü olarak Köy Tüzel Kişiliği adına intikal görmüş, 27.09.2007 tarihinde davalı … adına tahsis nedeniyle tescil edilmiş, 20.06.2012 tarihinde de yüzölçümü 500,23 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacı …, komşu 853 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalıya ait taşınmazın üzerinde bulunan yapıların kendi taşınmazına tecavüzlü bulunduğunu öne sürerek yapılan müdahalenin önlenmesi ve haksız işgal dolayısıyla ecrimisil istemli dava açmıştır. Davalı …, adına kayıtlı 138 ada 5 parsel sayılı taşınmazın Kadastro Müdürlüğünce yapılan çalışma ile yüzölçümünün küçültüldüğünü, bu işlemin 2. kadastro mahiyetinde olup yok hükmünde olduğunu, Sulh Hukuk Mahkemesinde yüzölçüm değişikliği nedeniyle açılan davalarda taraf olmadığını, bu işlemle mülkiyet hakkının kısıtlandığını öne sürerek öncesinde kendi taşınmazı içinde iken idari işlemle davacı …’ye ait 853 parsel sayılı taşınmaz içine alınan 380,77 metrekare yüzölçümündeki kısmın tapusunun iptali ile adına tescili istemiyle ayrıca dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı …’nin davasının kısmen kabulüne, davacının maliki bulunduğu taşınmaza, … Köyü 138 ada 5 parselin tapu düzeltim öncesinde davalının iyiniyetle el attığı anlaşıldığından men’i müdahale talebinin reddine, davacının üst yapı hakkında ortaklığın giderilmesi davası açmakta muhtariyetine, ecrimisil talebinin kabulü ile 973,69 TL ecrimisilin dava tarihiden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karşı davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Mahkemece, asıl davacı …’nin davası yönünden, tapu kaydında yapılan düzeltim öncesinde tecavüzlü kısma davalı iyi niyetle el atmış ise de, düzeltim sonucunda artık iyi niyetli sayılamayacağı belirtilmesine rağmen, hüküm yerinde bu gerekçeyle çelişir şekilde men’i müdahale talebinin reddine karar verilmiş; ayrıca hükümde karşılık dava olarak kabul edilmiş ise de asıl davaya cevap süresi içinde açılmadığından karşılık dava olarak nitelendirilmesi yerinde olmayan davacı … tarafından açılan davada ise “Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltmenin kesinleşerek tapuya tescil edildiği ve TMK’nın 719. maddesi ve Kadastro Kanunun 20. maddesi gereğince harita esas olduğundan düzeltme işlemlerine karşı komşu taşınmaz malikine değil Tapu Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiği” şeklinde taleple uyumlu olmayan ve tam olarak anlaşılamayan bir gerekçe ile davasının reddine karar verilmiş olması nedeniyle de varılan sonuç yasal düzenlemelere ve dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
Çekişmeli taşınmaz bölümünün 27.09.2007 yılında davalı/davacı …’e tahsis edildiği tarihte adı geçenin çap kaydı içinde olduğu ancak Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunun 41. maddesi uyarınca 2012 yılında yapılan sınır düzeltimi sonucunda davacı/davalı …’nin maliki olduğu taşınmaz sınırları kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından düzeltme işlemine karşı 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/607, 2009/1428, 1247, 1408 Esas sayılı dosyalarıyla dava açıldığı anlaşılmakta ise de anılan dosyalarda … taraf olmadığından ilamların kendisi açısından kesin hüküm ifade etmeyeceği açıktır. Kaldı ki; davalı/davacı … birleşen dava ile öncesinde kendi taşınmazı içinde iken idari işlemle davacı …’ye ait 853 parsel sayılı taşınmaz içine alınan 380,77 metrekare yüzölçümündeki kısmın tapusunun iptali ile adına tescili istemiyle dava açmış olup mahkemece bu talepler yönüyle araştırma ve inceleme ve değerlendirme de yapılmamıştır. Tapu iptali ve tescile yönelik davaya konu uyuşmazlık tam ve doğru olarak açıklığa kavuşturulmaksızın diğer bir anlatımla mülkiyet sorunu çözülmeksizin mülkiyet hakkına dayalı olarak açılan el atmanın önlenmesi, ecrimisil vb. talepler içeren davacı/davalı …’nin davası hakkında karar verilmesi mümkün değildir.
Mahkemece asıl ve birleşen dava tam ve doğru olarak nitelendirilip değerlendirilmeksizin, kendi içinde çelişen ve dosya kapsamıyla uyumlu bulunmayan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup taraf vekillerinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 05.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.