Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/713 E. 2021/2343 K. 11.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/713
KARAR NO : 2021/2343
KARAR TARİHİ : 11.03.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 22, 110 ada 40, 46, 138, 111 ada 1, 127 ada 36, 48, 54, 80, 97, 113, 160,137 ada 9, 138 ada 21, 37, 144 ada 3, 166 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, ölü olduğu belirtilerek … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, dava konusu taşınmazların babası olan murisi …’ e ait iken, babasının tüm taşınmazlarını ölünceye kadar bakıp beslemek ve görüp gözetmek şartı ile kendisine temlik ettiğini ileri sürmüş; tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalılar … ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların kök muris …’ten kaldığı, kök murisin 30.12.1987 senesinde vefatı ile geriye mirasçı olarak davacı … ile davalıların kaldığı, her ne kadar yapılan keşifte ölünceye kadar bakma vaadi sözleşmesine istinaden oluşan eski tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazlara uymadığı anlaşılmış ise de, dava konusu taşınmazların kadastrodan evvel kök muris hayatta iken davacı …’e verildiği ve zilyetliklerinin de teslim edildiği, kadastro tespiti öncesi taşınmazların menkul mal hükmünde olup, devrinin zilyetliğin teslimi ile gerçekleştiği gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümü için mahallinde yapılan keşifte, dava konusu taşınmazlar tek tek gezilip mahalli bilirkişi ve tanıklar dinlenilmek suretiyle üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ve niteliği ile muris tarafından zilyetliğin devredilip devredilmediği açıklığa kavuşturulmamış, mahalli bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının kapsamları kesin olarak belirlenmemiş ve uyuşmazlığın çözümünde komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavülleri getirtilmeli; tapu kaydı ile tedavüllerinin kadastro sırasında revizyon görüp görmediği mercilerinden sorularak varsa revizyon gördüğü taşınmazlara ait kesinleşme durumunu gösterir şekilde onaylı kadastro tutanak örnekleri ve tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtları istenmeli; yine taşınmazı çevreleyen komşu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının onaylı örnekleri ile varsa dayanağını oluşturan kayıtlar ve kadastro sonucu oluşturulan tapu kayıtları celp edilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve dava konusu taşınmazların tek tek gezilmesi suretiyle yapılacak bu keşif sırasında öncelikle davacı tarafın dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenerek, tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadıkları tespit edilmeli; yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı, söz konusu kullanımın hangi hukuki nedene dayandığı, muris tarafından taşınmazların zilyetliğinin devredilip devredilmediği, devredildiyse hangi tarihte devredildiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; teknik bilirkişiden, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırları ve uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.