YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/6205
KARAR NO : 2021/2182
KARAR TARİHİ : 09.03.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
2007 yılında yapılan kadastro sırasında, … Köyü çalışma alanında bulunan 321 ada 1 parsel sayılı 115,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, 321 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün yol olduğu iddiasıyla, kadastro sırasında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmaz bölümü hakkında da irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Dairemizin 14.04.2016 tarih ve 2015/4680 Esas 2016/4196 Karar sayılı kararı ile “…tescil harici yol olarak bırakılan dava konusu yer hakkında …’na da husumet yöneltilmesi ve yasal ilanlar yapılarak itiraz süresinin beklenmesi” gereğine değinilen ilamı ile bozulmuş ve Mahkemece söz konusu usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüne, … ve Canik Belediyesi aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine, 31.10.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen 15,89 metrekare yüzölçümlü kısma ilişkin davanın kesin hüküm nedeniyle reddine, aynı raporda (G) harfi ile gösterilen 94,71 metrekare yüzölçümlü kısmın tapu kaydının iptali ile davacıya ait 321 ada 2 parsel sayılı taşınmaza birleştirilerek davacı … adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve dahili davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, teknik bilirkişi raporuna ekli krokide temyize konu (G) harfi ile gösterilen bölüm üzerinde Kadastro Kanun’un 14 ve 17. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazın zilyetlikle kazanılabilmesi için, öncelikle zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olması, bundan sonra da 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddeleri uyarınca, emek ve para harcanmak suretiyle imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur.
Somut olayda; dinlenen tanıkların beyanlarına göre dava konusu taşınmazın öncesinde umumi yol iken keşif tarihine göre 20 yıl evvel kuzeydeki yolun açılması ile bu yolun artık köy halkının umumu tarafından kullanılmadığı, davacının taşınmaz bölümü üzerindeki zilyetliğini traktör koymak suretiyle sürdürdüğü bu hali ile ekonomik amacına uygun zilyetliğinin bulunmadığı ve buna bağlı olarak davacı lehine imar-ihya ile kazanım koşullarının oluşmadığı anlaşılmakta olup, bu nedenle Mahkemece, temyiz konusu taşınmaz bölümünde davacı lehine zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de; temyize konu teknik bilirkişi raporunda (G) harfi ile gösterilen bölümün paftasında yol olarak gösterilen taşınmaz olması nedeniyle tapuda kayıtlı olmadığı nazara alınmaksızın “tapunun iptaline” şeklinde hüküm oluşturulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden dahili davalı …’na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.