Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/5744 E. 2021/3624 K. 12.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5744
KARAR NO : 2021/3624
KARAR TARİHİ : 12.04.2021

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Çekişmeli 102 ada 19 parsel sayılı taşınmazın davacı …’ nın dedesi … intikal ettiği, ölümü ile evlatları ve torunları tarafından kullanıldığı ve zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluştuğu gerekçesi ile davacı … adına tesciline karar verildiği, ancak davacı …’ nın diğer davacılarla ortak verdiği dava dilekçesinde, taşınmazın 1/4 payının adına tescilini talep ettiği, çekişmeli taşınmaz başında yapılan keşif sırasında dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıkların, taşınmazın davacı …’ in dedesi …’ dan intikal ettiğini, ölümünden sonra mirasçılarının ortak kullanımında olduğunu bildirmiş olmaları karşısında çekişmeli taşınmazın davacı …’in dedesinden intikal ettiğinin ve terekenin taksim edilmediğinin anlaşıldığı belirtilerek, muris Süleyman Kaya terekesi taksim edilmediği ve davacı tarafından 1/4 payı olduğu iddia edilerek dava açılmış olduğu halde, çekişmeli taşınmazın taksim edilmediği gözden kaçırılarak ve davacının talebi de aşılarak taşınmazın tamamının davacı adına tapuya tesciline karar verilmesinin ve Mahkemece 102 ada 5 parsel sayılı taşınmazın dava dışı … oğlu … , 102 ada 80, 103 ada 40, 45, 157 ada 13 ve 164 ada 7 parsel sayılı taşınmazların ise dava dışı … Köyü Tüzel Kişiliği adına tesciline karar verilmiş ise de, oysa Hüseyin oğlu … ve … Köyü Tüzel Kişiliği tarafından bu taşınmazlara ilişkin açılmış bir dava bulunmadığı gibi dosya içerisinde bu dava dosyasına adı geçenler tarafından hüküm tarihinden önce sunulmuş bir müdahale dilekçesine de rastlanmadığı, olayda 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 30/2. maddesince tahdidi olarak düzenlenmiş bulunan re’sen malik araştırması gerektiren bir hal de bulunmadığından ihtilafın kişilerin istemleriyle sınırlı olarak değerlendirilerek, … ve arkadaşları tarafından açılan davanın reddine, taşınmazların tespit gibi davalı Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken taşınmazların davada taraf olmayan … oğlu … ve … Köyü Tüzel Kişiliği adlarına tesciline karar verilmesinin isabetsizliğine” değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının dava konusu 102 ada 19 nolu parsele yönelik açtığı davanın kabulüne, dava konusu taşınmaza ait kadastro tespitinin iptaline, dava konusu 102 ada 19 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü aynı kalmak kaydıyla tarla vasfı ile tamamı (4840) pay kabul edilerek; (55) payın Hıdır oğlu … adına, (4785) payın Hazine adına tespit ve tesciline; dava konusu 102 ada 5 nolu parsel, 102 ada 80 nolu parsel, 103 ada 40 nolu parsel, 103 ada 45 nolu parsel, 164 ada 7 nolu parsel, 157 ada 13 nolu parsele yönelik açılan davanın reddine, kadastro tespitinin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … ve davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.