YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5511
KARAR NO : 2021/2461
KARAR TARİHİ : 12.03.2021
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 115 ada 1 parsel sayılı 36.718,53 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, komisyon kararı neticesinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile payları oranında … ve müşterekleri adına tesbit edilmiştir. Davacılar … ve arkadaşları, vergi kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tespitin iptali ile taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, usule ilişin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne; davacı …’ün davasının reddine, taşınmazın tamamı 360 pay kabul edilerek payları belirtilerek … ve arkadaşları adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davacıların dayandığı vergi kaydı kapsamında kaldığı, davacıların uzun süre kullanımının mirasçılar arasında paylaşmaya karine teşkil ettiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Davacıların dayandığı 1936 tarih ve 40 tahrir numaralı vergi kaydının hudutları dere, kıraç, sırt ve sırt olup, bu sınırlar itibariyle her yere uyabilecek nitelikte olduğundan, söz konusu vergi kaydının dava konusu taşınmazlara ait olduğunun kabulü mümkün bulunmamaktadır. Öte yandan davacılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine de dayanmış olup, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tespit bilirkişilerinin beyanlarında, taşınmazın kimin zilyetliğinde olduğu açıklanmaksızın, aile ismi verilerek zilyetlik açıklanmaya çalışılmış ve bu suretle alınan soyut beyanlar nazara alınarak hüküm kurma yoluna gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri ne sıfatla ve ne suretle kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılarak duruksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılarak açıklanmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, dava konusu taşınmazda davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmek suretiyle, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.